Şampiyon Beşiktaş 75 golle en çok gol atan takımken, 30 gol yedi. Bir diğer deyişle yine şampiyon olduğu bir önceki sezona göre daha az gol attı ve daha az gol yedi.
Gol sayısındaki düşmede en önemli faktör kuşkusuz yeni kaleci yani Fabri'nin rolüydü. Fabri akıl almaz hatalar yaptı ama sezon bütününe baktığımızda Tolga'yla kıyaslanmayacak ölçüde iyiydi.
Daha az gol atmasında ise Beşiktaş'ın Gomez'in yerini henüz dolduramaması etkili oldu. İkinci yarı Aboubakar'ın iyi oyununa rağmen gerçek bu.Üstelik Cenk sayıca çok gol atmasına rağmen gözler hep Gomez'i aradı.
Nitekim gol kralı da Alanyaspor'dan Vagner Love oldu.
Yine Gomez'e ait en çok ve en isabetli şut birinciliğini de alan Love, Süper Lig açısından bence sezonun en iyi, en faydalı oyuncusuydu.
ATIBA HEP AYNI
Şimdi daha önemli ve görünmeyen bir istatistiği yorumlayalım.
İki sezon öncesinin asist kralı Sosa'ydı, geçtiğimiz sezonun birincisi ise Sneijder oldu. Sosa'nın eksikliğini böyle de anlayabiliz.
Topa sahip olma ve başarılı pas yüzdelerinde Atiba ile Sneijder faktörleri iki takımı aynı geçen sezon gibi başa baş yapıyor gibi görünüyor ama gözümüzü sayılardan sahaya çevirdiğimiz zaman Atiba'nın kilit ve uzun pastan ziyade kısa ve yan pas yaptığına dikkat etmemiz lazım. Bir başka deyişle Atiba çok istikrarlı ve hep belli bir düzeyde oynarken, Sneijder ise istikrarsız ama iyi oynadığı maçlarda çok daha etkili oluyor.
ZAAFLARI VAR
Beşiktaş iki sezondur güçlü takımlara karşı çok zorlanırken, zayıf takımlara karşı ise çok iyi oynuyor. Bunun nedeni de Atiba. Çünkü biraz dişli olan her takım Atiba'nın top çıkarmakta zayıf olduğunu görerek Beşiktaş'a defansta basıyor. Beşiktaş bu zaafının farkında olduğu için Oğuzhan her defasında Atiba'nın yanına kadar gelerek top almak zorunda kalıyor.
ÖN LİBERO LAZIM
Kıyaslama için Fenerbahçe'yi örnek verelim.
Kjaer, Beşiktaşlı göbek oyuncularında olmayan iyi bir tekniğe sahip ve rahatlıkla top çıkarıyor. Üstüne üstlük önündeki Mehmet Topal da oyunun iki yönünü oynayabildiği için Fenerbahçe baskı karşısında hiç zorlanmadan oynadı. Onların eksiği ise Oğuzhan, Talisca hatta Tolgay tarzında yumuşak bilekli, yaratıcı oyuncuya sahip olmamalarıydı.
Son haftalarda Atiba'nın yerine oynayan Tolgay'ın iyi oyunu ve daha da önemlisi Oğuzhan'ın geriye gelmek zorunda kalmadan forvet arkası gibi oynaması sezon boyunca vasat olan Oğuzhan'ın yıldızını parlattı.
Bu dizilişte de sorun orta sahanın dirençsiz, çok yumuşak ve basmayan oyunculardan kurulu olması. Böyle olunca da topu ayağına alan her takım orta sahayı yürüyerek geçiyor ve çok rahat ceza sahasına kadar geliyor. Benim Gökhan İnler'in oynatılmamasına itirazım da hep bu yüzdendi. İnler dışında orta sahada oyunun iki yönünü de oynayan futbolcu yoktu. O da gitti ve bir yaş daha yaşlanan, bir sezon öncesine göre performansı düşen Atiba'nın alternatifi de şu anda yok.
Herkes forvet, stoper konuşurken bu gözden kaçıyor.
Beşiktaş'a oyunun iki yönünü de oynayan bir ön libero lazım.
