TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 12 Haziran 2017

Efsane kaleci: Ali Artuner

Göztepe ta o yıllardan bugünün çağdaş futbolunu oynamanın semeresini almaya başlamıştı.
1961-1962 sezonunda 20 takım arasında 7., 1962-1963'de Kırmızı Grup'ta 7., 1963-1964'te 5. 1964- 1965'te 4. 1965-1966'da 5. olarak ligi tamamladı.
1960'lı yılların ortalarında Türkiye değişmeye başlamıştı. Artık siyasi olarak Ankara'nın, iktisadi ve parçası olarak da futbolda İstanbul'un kalıpları ülkeye dar gelmeye başlamıştı.
Büyük şehirlere yapılan göçün etkisiyle de toplum kendisine biçilen elbiseyi sağından solundan yırtıyordu.
Bu düzene ilk isyan edenlerden birisi Altay'ın "Lejyoner" lakaplı unutulmaz başkanı Rıdvan Burteçin'dir.
1963-1964 sezonunda kupada Galatasaray karşısında finale yükselen takımını Galatasaray'ın usülsüz olarak oyuncu oynatması karşısında maça çıkarmadı. Kupayı hükmen Galatasaray aldı tabi ama Burteçin de artık sonucu baştan belli maçlar karşısında böyle gelmiş ama böyle gitmesin diye dik durmuştu.

BEN ALİ'YİM!
Futbol düzeni de bu değişimle paralel olarak toplumsal gerçeklerle yüzleşmek zorundaydı. Asıl olarak Fenerbahçe ve Galatasaray üzerine kurulan Hacivat-Karagöz oyununda senaryoyu, tarihten gelen gücü ve eşsiz taraftarının etkisiyle zaman zaman bozan Beşiktaş buçuk rolünde, diğer takımlar ise sadece sahneyi tamamlayan figürandılar.
1966 yılına geldiğimizde böyle bir parantez açmamın diğer nedeni de Göztepe kalecisi Ali Artuner'dir.
Bizim gibi sokakta büyüyen, top koşturan çocuklar kendilerini bir futbolcuyla özdeşleştirirdi. O yıldan itibaren kaleye geçen çocuk da "Ben Ali'yim" demeye başladı. İlk kez İstanbul dışındaki bir futbolcu, mahalle maçlarındaki çocukların idolü oldu.
1944'te İzmir Güzelyalı'da doğan Ali Artuner, Adnan Süvari'nin şans vermesiyle 17 yaşında Göztepe A takımının kalesine geçti ve 14 yıl kesintisiz olarak da oynadı. Antrenman bittikten sonra bile Göztepe Statı'nda saatlerce çalışmasıyla ülkenin 1 numaralı kalecisi olmuştu.



JUBİLE BİLE YAPILMADI
Ali Artuner, bugünün kalecileri gibi boy-pos olarak ideal bir fiziğe sahipti, elleri anormal denecek ölçüde büyüktü.
Ali Artuner'in lakabı çoktu ama en fazla bilineni "Moskova Panteri"dir.
16 Ekim 1966'da Moskova Lenin Stadyumu'nda, Göztepe'nin "Buldozer" lakaplı santrofru Fevzi Zemzem ve Altaylı Ayhan Elmastaşoğlu'nun attığı gollerle Türkiye, Sovyetler Birliği'ni 2-0 yenerken kalede Ali vardı.
Daha doğrusu Turgay Şeren'in 17. dakikada sakatlanmasıyla oyuna o girmişti.
Bu sakatlık üzerine o zaman çok spekülasyon yapıldı ve sonuç olarak Turgay Şeren'in de milli takım kariyerindeki son maçı oldu. Ali Artuner, 25 kez kalesini koruduğu A Milli Takım'da kaptanlığa kadar yükseldi.
Adnan Süvari, bu maçtan dört gün önce İtalyan Sandro Puppo'nun yerine A Milli Takım Teknik Direktörü olmuştu. İşin doğrusu İzmir takımlarından üç futbolcunun oynamasının nedeni de buydu.
Menisküs nedeniyle futbolu bırakan Ali Artuner'e bir jübile bile yapılmadı ve 2001'de beyin tümöründen vefat etti. Takım arkadaşı "İngiliz" Nevzat Güzelırmak ölümünden sonra şöyle demişti: ''Ali gibi kaleci, Türkiye'ye bir daha gelmez. Cumhuriyet tarihimizin en büyük file bekçisini kaybettik."

FİNALDE KAYBETTİ
Vasiyeti gereği cenazesi İstanbul'dan İzmir'e getirildi ve yıllarca tozu, toprağı ve çamuruyla boğuştuğu Göztepe-Gürsel Aksel-Stadyumu'nda yapılan törenle defnedildi.
Göztepe, 1966-1967 sezonunu 4. olarak bitirdi ve Türkiye Kupası'nda da finale çıktı. Rakibi ise ligi 5. sırada tamamlayan, Altay'dı. Evet, bugün için şaşırtıcı olabilir ama İzmir'in iki takımı finalde karşılaştı. Göztepe çeyrek finalde Beşiktaş'ı, Altay ise Galatasaray'ı elemişti.
Ali Artuner o yılları şöyle anlatmıştı:
"Biz efsane takım olarak İstanbul egemenliğine meydan okuduk. Üç büyükleri bize karşı savunma oynattık.
Avrupa'ya açıldık. Bu kadroyla öyle büyük başarılar kazandık ki; İstanbul basınını İzmir'e getirttik. Büyük takımların transfer pazarı olduk.
İsmimizi milli takıma kazıdık. Hepsinden önemlisi üç büyüklerin ve Avrupa takımlarının transfer tekliflerini geri çevirerek, o muhteşem birlikteliği sağladık ve tarih yazdık. Kimileri para kazandı ama biz; itibar kazandık." 25 Haziran 1967'de Alsancak Stadyumu'nda oynanan finalde, Göztepe Buldozer Fevzi (Zemzem) ve Bombacı Halil (Kiraz)'in golleriyle 2-0 öne geçince, maçı aldık diye gevşedi. Altay da bunu affetmedi, Aydın (Yelken) ve Aytekin (Erhanoğlu)'in golleriyle durumu 2-2 yaptı. Beraberlik sonrası maç gergin bir havaya büründü. Maçın Alman hakemi Eschweiler, itirazdan dolayı Göztepe Kaptanı Gürsel'i 84. dakikada sahadan attı.
2-2 biten maç uzatmaya gitti, uzatmada da gol olmayınca şampiyonu belirlemek kuraya kaldı. O yıllarda penaltı atışı yoktu çünkü. Yazı-tura atışını kazanan Altay kupada şampiyon oldu...

Yarın: Avrupa'nın kralı Göztepe