Reşadiye (Güzelyalı) Vapur İskelesi'nin yanındaki gazinoda kurulan Göztepe ilk başta buradaki bir odayı kullanır.
Daha sonra kulüpten birisine ait olan bir yalı, önce istirahat evi sonra da kulüp binası yapılır. Günümüzde Mithatpaşa Caddesi No: 1070 Güzelyalı adresindeki bu yalı zamanla yenilenerek bugün de Göztepe'nin resmi kulüp binası olarak kullanılmaktadır.
Göztepe sadece bir futbol takımı değil bir spor kulübüdür. Kuruluşundan bu yana başta yelken olmak üzere çok sayıda spor branşına sahiptir. Her zaman futbol takımları öne çıktığı ve biz de bunun izinden gittiğimiz için, takımın toparlanması ve tarihsel bilgi olarak futbol takımının ilk maçı oynama tarihi önemlidir. Göztepe ilk maçını 28 Ağustos 1925'te Altay'la oynamıştır. 1-0 kazandığı bu maçtaki kadrosu Hamit (Orhan), Nebil, Ferit (Fehmi), Nusret, Kenan, Talat, Naci, Abbas, Muzaffer, Necati ve Fahri'dir.
Altay'dan ayrılan futbolcularıyla o dönemde en güçlü takım olan Altay'ı yenmek cılız bir fidan halindeki kulüp çevresini çok sevindirmiştir. O yıllara ait kayıtlara geçen bir diğer maç ise 16 Ekim 1925'te, son dönemde ezeli rakibi olan Karşıyaka'yla Alsancak Stadyumu'nda oynadığıdır. (Osmanlının bu ilk çağdaş stadyumuna Cumhuriyet sonrası Alsancak adı verildi). Karşılaşmayı, milli takımın ilk maçında da oynamış olan devrin ünlü futbolcusu Baron Fevzi (Beşiktaşlı olan değil, İstanbul Altınordu'da oynayan) yönetmiştir.
İzmir Futbol Ligi 1924'te sekiz (Altay, Altınordu, Karşıyaka, Sakarya, Hilal, Tayyare, Yıldız ve Altınay) takımın katılımıyla eliminasyon usulüyle başladı. O yüzden buna lig değil de turnuva demek daha doğru olacaktır. İlk şampiyon Altay oldu. 1925-1926 sezonunda lig usulüne döndü. On takımın katıldığı ve üç ayrı grupta yapılan maçların sonunda Karşıyaka ipi göğüsleyen takımdı.
Göztepe İzmir Ligi'ne ilk kez 1926-1927 sezonunda katıldı.
Yine üç ayrı grupta ama bu kez on iki takımın katıldığı ligde Göztepe, bütün maçlarını kazanan Altay'ın 1. olduğu grupta 2. olunca finallere çıkamadı. O sezonun şampiyonu da Altınordu oldu.
İzmir ligi 1927-1928'de yedi takımın katılımıyla, tek gruplu ve tek devreli olarak oynandı. Göztepe, Altay ve Altınordu'nun ardından 3. olmuştu.
Lafı uzatmayayım... Bu ligin başlarında Altay'ın bariz bir üstünlüğü vardı.
1932'den itibaren Balıkesir, Uşak, Isparta ve Manisa takımları da bu lige eliminasyon usulüyle katılmaya başladı.
1936-1937 sezonu sonunda İzmir futbolunda büyük bir şok yaşandı.
Vali ve Belediye Başkanı Fazıl Güleç, Türkiye şampiyonasına daha güçlü takımlarla gidilmesini isteyip, "güçbirliği" seferberliği ilan etti ve bazı takımların birleştirilmesini emretti. Bunun üzerine Altay, Altınordu ve Yüce takımları birleşip Üçok; Karşıyaka ve Bornova beraber Yamanlar; Göztepe, İzmirspor ve Egespor da tek çatı altına girip Doğanspor adını aldılar. Bu birleşmeler coğrafi yakınlıklara göre yapılmıştı. Doğanspor'un rengi Göztepe'nin ağırlığından dolayı sarı-kırmızıydı.
1949-1950 Türkiye Şampiyonu Göztepe Ayaktakiler: Alaattin, Seracettin, Yüksel, Mustafa, Mehmet, Semih, Emcet, Memduh. Oturanlar: Erdoğan, Fahri, Nezihi'GÜÇBİRLİĞİ' YAPILDI
Sosyolojik gerçeklere ve pratiğe aykırı olarak emir sonucu yapılan bu evliliklerden kimse mutlu olmadı. Bugün de İzmir futbolu için zaman zaman gündeme gelen "güçbirliği" teklifleri, yaşanan bu tecrübe nedeniyle de olsa gerek sıcak karşılanmaz.
Önce Altay isyan etti, Üçok'tan daha doğrusu Altınordu'dan ayrılıp Alsancak olarak bari semtimin ismini taşıyayım dedi. İzmirspor, Doğanspor'un sarı-kırmızı renginden çok rahatsızdı.
Kendi renkleri olan mavi-beyazlı formayı giyebilmek için Doğanspor'dan ayrıldı ve Buca'yla birlikte Ateşspor oldu.
Gazete arşivlerinden 1937-1938 sezonunun puan durumunu okursanız sırasıyla Üçok, Alsancak, Doğanspor, Ateşspor ve Yamanlar takımlarını görürsünüz.
Bunun karşılığı yani gerçeği Altınordu, Altay, Göztepe, İzmirspor ve Karşıyaka'dır.
VE ŞAMPİYONLUK GELDİ
Bu yaşanan karmaşa esnasında Doğanspor (Göztepe+İzmirspor) 1937'de Ege Ligi kupasını, 1938-1939 sezonunda da (İzmirpsor olmadan) mahalli lig şampiyonu oldu. Göztepe, 1940'da yaptığı kongre sonucunda Doğanspor adını bırakarak aslına döndü. Göztepe gerçek adıyla yavaş yavaş şahlanmaya başladı. 1941-1942, 1942-1943 ve 1943-1944 sezonların üç sezon kesintisiz olarak İzmir Ligi şampiyonu oldu. Türkiye çapındaki ilk büyük başarısı ise 1949-1950 sezonunda geldi.
Göztepe İzmir şampiyonu olarak Türkiye Şampiyonası'na katıldı. Bu şampiyonada İstanbul şampiyonu Beşiktaş, Ankara şampiyonu Gençlerbirliği ve İzmit şampiyonu Kağıtspor vardı. Göztepe iki devreli lig usulü olarak İzmir Alsancak Stadyumu'nda yapılan şampiyonada saha ve seyirci avantajını da iyi kullanarak 5 galibiyet 1 mağlubiyetle Türkiye şampiyonu oldu. Böylece Göztepe ulusal ilk büyük başarısını elde etti. Başbakanlık Kupası'nda Fenerbahçe ile yaptığı maç Lefter ve Yüksel'in karşılıklı golleriyle 1-1 berabere bitince uzatmalara gidildi. Fenerbahçeli Erol'un bu sürede attığı golle kupayı Fenerbahçe kazandı. Türkiye futbol kamuoyu Göztepe'nin artık dişli bir takım olduğunu ve hesaba katılması gerektiğini ilk kez o yıl fark etti.
Göztepeli futbolcular Başbakanlık Kupası maçı sonrası Adnan Menderes'le...
YENİ STATTA İLK İDMAN
Bugün yıkılmış ve yeniden yapılmayı bekleyen Göztepe Stadyumu ile takımın başarısı arasındaki ilişkiye dikkat çekmek için yazılması gerekiyor. Mart 1942'de başlayan stadın inşaatı Eylül 1949'da bitti. Göztepe Türkiye Şampiyonu olduğu yıl ilk kez sahasında idman yapma imkanına kavuşmuştu.
İzmir Ligi, 1955-1956 sezonundan itibaren profesyonel lige dönüştü. Bunun öncesinde Göztepe 1952-1953 sezonunda amatör olarak son İzmir şampiyonluğunu yaşadı. 50'lerde asıl çekişen büyük bir atağa geçen İzmirspor ile Altay'dı. Göztepe, dört sezon oynanan İzmir Profesyonel Ligi'nde hiç şampiyon olamadı. Türkiye Ligi başlayana kadar, Göztepe birisi Doğanspor adıyla olmak üzere toplam 5 kez İzmir Amatör, 1 kez de Türkiye Şampiyonu oldu.
Yarın: Göztepe'nin efsane yılları
