TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 31 Mayıs 2017

Tarihin en büyük zaferi topla geldi

Fatih İstanbul'u, balistik hesaplar üzerine olan ilgisi ve top atışı bilgisi sayesinde fethetti. Bu fetihle bir çağı kapatıp, bir çağı açarak nasıl büyük bir askeri deha olduğunu gösterdi

HRİSTİYAN ülkelerde "Kara Salı" diye anılan, Türkçe'ye de Rumlar'dan geçmiş "Salı Sallanır" şeklinde ifade edilen Salı gününün uğursuz olduğu söylenir. Batıl itikatta Salı günü neden suçlanır? İstanbul'un fetih tarihi olan 29 Mayıs 1453, Salı günüdür de ondan. 29 Mayıs 1453 için tarihi gerçekler konusunda en büyük sorun, kaynakların yetersizliğidir.
Az sayıdaki kaynakların bazıları da çoğu kez birbiriyle çelişen, hatta tam tersi bilgiler içeriyor. Buna rağmen mevcut bilgilerimize dayanarak kesin olanları özetlemeye çalışalım.
Haliç'e karadan yürütülen gemilerin indiği kesin. Bu zor ama çok anormal, imkânsız bir şey değil, o zamandan önce de yapılmış bir savaş uygulaması.
En çarpıcı ve hoşa giden şey bu olarak anlatıldığı için bu meselenin savaştaki rolü de abartılıyor. Yaklaşık 70 parça fazla büyük olmayan geminin kuşatmada oynadığı rol oldukça sınırlı. Hatta denebilir ki beklenenden az katkı yapmıştır.



GEMİLER HALİÇ'TE
Haliç'e indirilen gemiler için iki ihtimal var: Bunlardan biri; Kabataş civarından karaya sokulmuş olmaları...
İkincisi ise; Okmeydanı'ndaki ormanlık alanda inşa edilip oradan Haliç'e indirilmeleri.
İkinci ihtimal akla daha yatkın görünüyor. Böyle bir operasyonun bir gecede tamamlandığı ise fiziken imkânsız. Abartma burada devreye giriyor. Kuşatmanın zaferle bitmesinde en büyük rol, top ateşinin başarılı olmasıdır. O zamana kadar görülmemiş bir yoğunlukta ve şiddette bir topçu saldırısı yapılmıştır. Daha önceki kuşatmaların başarısız olmasındaki temel sorun olan, surların gücü bu sayede aşılmıştır. Fatih Sultan Mehmet'in şehzadeliği döneminden beri topçuluğa, balistik hesaplara özel bir ilgisi ve bu konuda etkin bilgisi olduğu biliniyor. Hem çağın en önemli ateşli silahı olarak hem de bilhassa İstanbul için bu sevgi ve eğiliminin olduğu düşünülebilir. Edirne'de döktürülüp, 2 ayda İstanbul'a getirilen devasa top "Şahi"nin kuşatmanın 1. ya da 2. gün çatladığı için devreden çıktığı da kesindir. Edirne'de deneme atışı yapılmadan önce şehre haber verilip, hamile kadınların çıkacak sesten korkup çocuklarını düşürmemeleri için uyarı yapılacak kadar dehşetli bir ses çıkaran bu topun etkisi başlangıçta psikolojik düzeyde kalmıştır. Tünel kazıp, surların altında patlamalarla surları çökertmek ve şehre gizlice asker sokmak için çok kahramanca uğraşan lağımcıların çabaları da sınırlı kalmış, bu tünellerin çoğu düşman tarafından yok edilerek içindekiler yakılmıştır. Surların ardına yani şehre zaman zaman askerler sızmış ama 29 Mayıs sabahına kadar geri püskürtülmüştür.

CANINI HİÇE SAYDI
29 Mayıs günü şehre aynı anda pek çok noktadan girildiği kesindir. Kırılma noktası ise en çok güvendikleri ve gerçekten de kuşatma esnasında amansızca çarpışan Cenovalı Komutan Giovanni Giustiniani'nin vurulup yaralanmasıdır. Bu haber ve Cenovalı'nın adamlarınca gemiye bindirilip kaçırılması şehirde savunma yapanların ve halkın bütün ümidini kırmıştır.
İmparator Konstantin'in ve surlarda Osmanlı'ya karşı savaşan Şehzade Orhan'ın nasıl öldürüldükleri kesin olarak belli değildir. Şehre giriş esnasında cehenneme dönmüş bir savaş ortamında bunu bilmek imkânsızdır zaten.
Fetih'e, Bizans diye sonradan kurgulanan, gerçek adıyla Doğu Romalılar açısından bakıldığında en büyük sorunlarının 20 Nisan günü şehre yardım getiren 4 gemi dışında yardım alamaması ve surların uzunluğu için yeteri kadar savunan insan bulamaması olmuştur.
Şehrin nüfusu o zaman için 40-50 bin kişidir. Bu tarihi başarısızlığı, "bir kapının açık bırakılması" gibi çocukça ve tarihsel gerçeklerden uzak bahanelere sığınmayan Türk düşmanları bile kabul eder.
Fatih, fetih için sultanlığını ortaya koymuştu. Bu canını ortaya koymak demekti.
Ancak bunun için başta Rumelihisarı'nın inşası olmak üzere aylarca kuşatma planları yapması, toplarla bizzat ilgilenmesi, top yerlerini bile seçmesi, topların nasıl atış yapacağına kadar hesaplaması askeri bir deha olduğunun kanıtıdır.



YARIN: Müslümanlık ve Hristiyanlık savaşı mı?