Beşiktaş ise formasının ağırlığından dolayı her maçı kazanmak için sahaya çıkan bir marka. Bir üst turu garantiye almak da ek motivasyonuydu.
Benim maçtan beklentim ise Beşiktaş'ın iyi oynayıp, keyif veren bir galibiyet alması ve gençlerin durumunu görmekti. Beşiktaş maça istekli ve baskılı başladı. Rakip sahada geçen ilk yarıda Ömer bariz gol fırsatlarını atabilseydi maç ilk 20 dakikada kopacaktı. Ömer kiralık gittiği takımlarda da başarılı olamadı. Cenk gibi o da Beşiktaş santrforu olacak kapasitede değil maalesef. 27 yaşındaki Ömer'in bir ara göklere çıkarılmasının nedeni herhalde yeni futbolcu sanılmasıydı. Gol; Gökhan İnler ve Adriano'yla birlikte ilk yarının en iyisi Talisca'dan geldi. Atınç varken her serbest atış gol potansiyeli taşıyor, onunla uğraşılırken defansın dengesi bozuluyor. Talisca abartılan bir futbolcu ama bu Beşiktaş'ta oynar.
Talisca'nın Aboubakar'ın hemen arkasında, o yokken de doğrudan santrforda oynatılması fikrinde ısrar ediyorum. Talisca'nın fizik yapısı, hava topu becerisi ve oyun stili buna uygun. Talisca, öncelikle Cenk sonra da Tolgay'ın yerine düşünülmeli. İlk yarı sonucuna razı olan iki takım için, ikinci yarı adeta angarya oldu. Lig defterine ara verilmiş, akıllar da tatildeyken bu maça konsantrasyon zordu zaten. Bitse de gitsek havasındayken Adriano'nun çabasıyla başlayan atakta Ömer, kalecinin de hatasıyla 2. golü attı. Aras alınmadan önce "Neden alıyorsunuz" diye sormuştum. O zamandan beri de soruyorum: Neden aldınız?
MAÇIN EN iYiSi ADRIANO
Sol kanadı çok iyi kullandı. Çok istekliydi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ TOLGAY
Pas, şut, top kapma yok. Çok formsuz.
