Kadroları gördüğümüz
anda iki takımın da nasıl
hücum yapacağı belli olmuştu.
Hasan Ali ve Volkan'la,
Semih'in, Sneijder ve Podolski ile
de Şener'in kanadında... Gökhan
oynamayınca
Fenerbahçe'nin kendi
sağ tarafı için alternatifi yoktu, ama
Volkan'ın karşısına Semih'i koymak
hangi aklın işiydi? Düne kadar Çin'de
Sneijder'in sahibi olduğu
Sport8 şirketinde
maaşlı olarak çalışan birisini takımın
başına getiren irade bu yanlışa da razı
oluyordu. Maçtan önce söylediğim gibi
daha çok ihtiyacı olan Galatasaray'a karşı
ruhen yorgun Fenerbahçe'nin maçı tam
da beklendiği gibi geçti. Basan, saldıran
istekli Galatasaray'a karşı sadece
zincirin zayıf halkası Semih üzerinden
yüklenmeye çalışan Fenerbahçe ilk
yarıda pek bir varlık gösteremedi.
Üstelik takımın en iyi oyuncusu
Kjaer'in kafa topunda Denayer'ı
kaçırması sonucu
golü yedi. Galatasaray
standartlarının
altındaki bir
oyuncu olan
Yasin'in kötü, Sinan'ın da
etkisiz oyunu olmasa maç ilk 45 dakikada
biterdi. Sahada dolaşan Yasin yerine Sneijder'in
çıkması Fenerbahçe'ye can suyu
gibi geldi.
Riekerink maçı
rölantiye alayım derken oyunu
Fenerbahçe'ye ikram etti.
Üstelik de Chedjou'nun orta
saha oynayamadığı defalarca
görülmüşken... Yapılacak
hamle Denayer'in sağ beke
geçmesiydi sadece. Bunun
için de tribündeki bir
seyircinin sağ duyusu
bile yeterliydi. Sonunda
anladı da Sabri'yi
aldı. Fenerbahçe'nin
hücum yetersizliği
karşısında
Galatasaray 45 dakika dayandı ve hocasına rağmen kupayı aldı.
Maç bütün sezonun özeti gibiydi adeta.
Fenerbahçe'nin başta santrafor olmak
üzere yanlış forvet transferleri,
Galatasaray'ın ise hoca hataları sonucu bu
noktada olduklarını bir kez daha gösterdi.
MAÇIN EN iYiSi CAROLE
Kendi kanadını çok iyi savundu. Etkiliydi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ YASİN&SİNAN
İki futbolcu da adeta sahada gezdi.