Maça kötü başlama geleneği bir maç sonra kaldığı yerden devam ediyor ama bu kez kötünün de kötüsünü gördük. Futbol adına ne varsa üzerine düşeni yapıyor diyeceğimiz tek bir oyuncu bile yoktu.
Beşiktaş, pozisyona girmediği gibi gol yeme tehlikesi de yaşıyordu ki İsmail güzel ortasına
Cenk'in harika kafası geldi. Topu ayağında tutması gereken Atiba, Oğuzhan ve Necip, tutamadığı gibi doğru dürüst pas da atamadan ilk yarıyı tamamladı. Topu ayağında fazla tutmaması gereken
Gökhan ise ilk yarıyı 8 top kaybıyla oynadı.
Özkan Sümer bir maçın devre arsında Lemi'ye "Oyuna gir" deyince Lemi de "Ben sahadayım ya hocam" cevabını vermiş. Özkan Hoca "O zaman ben niye görmüyorum" diye patlamış. Şenol Hoca'nın yerinde olsam sanırım devre arasında
Kerim'e böyle derdim. Sosa'nın yokluğunda
Oğuzhan en verimli olduğu yer olan forvet arkasında oynamasına rağmen tek bir olumlu hareket yapmadan ilk yarıyı tamamladı. Atiba'nın bile top kaptırdığı çok kötü bir ilk yarıda gol yenmemesinin nedeni Arnavutların zayıflığı ve penaltılarını vermeyen hakemdi. Beşiktaş'ın kötülüğü rakibine cesaret verince Arnavutlar 2. yarıya gol atma düşüncesiyle başladı. Bu sayede boş alan alan bulan Beşiktaş, başta
Oğuzhan olmak üzere nispeten daha iyi oynamaya başladı ama rakibe de oynaması için izin verdi. İki gol de hep söylediğimiz şekilde kanattan geldi.
Gökhan Gönül ve Caner tipi kanat oyuncuları olsaydı
Beşiktaş UEFA'da kafaya oynayabilirdi. Gökhan solda oynadığı ve ortaya kestiği zaman
Beşiktaş'ın gol atmama ihtimali yok. Israrla sağda oynayıp ortaya yönelmesi takımı çok bozuyır.
Necip'in sarı kartlardan atılmaması hakemin jestiydi.
İskender Bey çok mutevazı bir takım olduğu için gol atamadı.
MAÇIN EN iYiSi NECİP UYSAL
2. yarıdaki oyunuyla Necip Uysal alkışı hak etti.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ KERiM FREI
Verilen şansı kullanamayan Kerim.
