Selda Hanım, "Millet neyle uğraşıyor, sen neyle" demezseniz derdimi paylaşmak istiyorum. 46 yaşında iki evlilik yapmış bir bayanım. Ama 35'imden fazla göstermem. Güzel ve bakımlıyım ayrıca. Eşimden boşanınca Güney'de bir kasabaya göçtüm. Kısmetim açıldı, köy ağaları bile istedi. Ama benim gönlüm başkasında. Kendisi 36 yaşında ve bekar. Turisti, yerlisi bütün kızlar peşinde. O kadar yakışıklı yani. Son iki aydır birlikteyiz ama beni koluna takıp gezdirmiyor! Yalnız kaldığımızda iltifatlara boğuyor. Yaş farkımızdan utanıyor olabilir mi? Ailesi buraların köklü ve zengin eşrafından, evlenmesi için baskı yapıyorlar. Ne dersiniz? Rumuz; Ebru
AŞK DUYGUSU, UTANÇ HİSSİ?
S.U. CEVAP; Geldik yine bir ucu bilinmeyenli denkleme. 'Bilinmeyenden kastım 'Kaç yıl ömrümüzün kaldığı' yönünde. Seneye emr-i hak vaki olacaksa misal, utanmayı bir kenara bırakıp aşkımızı dibine kadar yaşayalım, derim! Amma velakin ya yer yüzüne kazık kakacaksak? O zaman toplumun adabına göre hareket etmemiz gerekmez mi? Ebrucuğum, inşallah bu tip yakınlaşmalara hoşgörü ile bakan bir çevrede, dostlar arasındasındır. Değilsen bırak, yaşlılıkta tatlı bir sızıyla hatırlanacak anıya dönüşsün. Hani el ayak tutmayıp evin verandasında maziye dalıp oturacağız ya, hamd-ü senâlar olsun...