S.U. CEVAP; Kısmen katılıyorum. Çünkü 'her şey dengi dengine' kavramına inanırım. Ama burada şöyle bir 'ayrıntı' var; mankenlerimiz acaba daha mütevazı eş adayları seçemezler mi? Örneğin; iyi bir ailenin üniversite mezunu, yakışıklı oğlu veya istikbal vadeden karizma genç bir muhabir! Örnekleri dilediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Elbette yatlar ve katlar hayal olur ama mutluluk diğer namzetlere oranla daha bir garanti değil midir?
AŞIK OLAMIYORUZ!
Selda abla üç arkadaşız. Aşk durumlarımızı sana yazmaya karar verdik. Biz bu güne kadar tam anlamıyla aşık olamadık. Evet kız arkadaşlarımız oluyor ama aklımız daha çok başka şeylere gidiyor. Aşık olunacak kız kalmamış desek yeridir. Fakat yine de aşkı tatmadan ölüp gitmek istemiyoruz... Nerede yanlış yapıyoruz sizce? Rumuz; Kafadarlar
S.U. CEVAP; Tek çare, EROS'u kollayacaksınız. Şimdi siz bunu 'sular idaresinin' kısaltılmışı filan sanırsınız ama değil, bu bir aşk tanrısı. Hani elindeki okla bizim gibi salakları avlayan ve sonra karşımıza geçip eğlenen kanatlı varlık... Bu arkadaş tek şey yapamıyor; kızı tutup önünüze getirmiyor, onun görevi sadece aşık etmek! Bir zahmet kendi kızınızı kendiniz buluyorsunuz yani.