Selda Uskan

SELDA USKAN

Tarihi 16 Mayıs 2017

Ölmeye bile hakkım yok!

Selda hanım, geçen gün şehit haberi izledim, anacığı da 5 yıl önce ölmüş. 'İyi ki ölmüş' denir mi, valla ben dedim, yoksa nasıl dayanırdı kadıncağız? Ama öyle durumlar var ki, bazen evladın 'hayatta olması' da insanı teselli etmiyor. Ben örneğin; oğlum 35 yaşında ve geçirdiği bunalım sonucu hayattan kopuk yaşıyor. Çalışamıyor, sağlık sigortası yok, asker kaçağı ve tamamen bana bağımlı... Hastalıklarını saymıyorum bile. Ben ise 62 yaşında, bir ayağı çukurda insanım. Ama ölmeye bile hakkım yok. Aksi taktirde oğlum köprü altlarına düşecek. 'Bazen şehit annelerine özeniyorum' desem çoğu kimse bunu yanlış anlayacak eminim. Rumuz; T. S. B

S.U. CEVAP; Tahminlerinizin ötesinde sizi anlıyorum. Arkamızdan perişan olacak evlatlarımızı 'ölümle eşdeğer' hatta daha beter bir yaşam bekliyorsa, biz annelerin böyle çılgınca düşüncelere kapılmamız doğal. Ama şöyle düşünün; ya bizden sonra iyileşir, hayatı sever ve 'kendine bakacak' kadar kendini toparlarsa?

KAFAYI YİYECEĞİM
Selda abla aşk acısı çekiyorum ama arkadaşlar "İyidir, insanı olgunlaştırır" diyor. Ben bunları bi güzel döveyim mi abla? Üzüntümden kahroluyorum, ders filan hak getire, sınıfta çakacağım ama hiçbir şey umurumda değil. Ben olgunlaşmak filan istemiyorum, o kızı istiyorum, kafayı yiyeceğim. Yoksa yedim mi? Rumuz; Samuray

S. U. CEVAP; Yememişsin ama ramak kalmış. Arkadaşlarını dövmeden önce düşün; artık hayatı başka bir pencereden görmüyor musun? Mesela şu an sahip olduğun 'anne baba, sağlık, gençlik, pırıl pırıl bir zeka ve karizma' gibi diğer değerlerin yanında, çekip gitmiş bir alık kızın hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığını... Kaldı ki etraf kız kaynıyor, a benim şaşkın oğlum...