Tek kavram; internet!

Selda hanım biraz da şu internet bağımlılığından söz etseniz. Kızım 9 yaşında, sömestr tatilinde varsa yoksa internet! Kendisi tüp bebek. Ben bunu 36 yaşında doğurdum. Haliyle ne istese verdik. Bir dediğini iki etmedik. Ama büyük hata etmişiz. Başka hiçbir şeye ilgisi kalmadı. İstiklal Marşı'nı bile ezberleyemedi ama bilgisayar oyunlarında profesör. Biz de istiyoruz ki vatana millete hayırlı bir evlat olsun. Bunu nasıl yapacağız?
Rumuz; Bursa

S.U. CEVAP; Siz genç annebabaların işi gerçekten ama gerçekten zor. Ve emin olun bu konuda uzmanlar bile çaresiz. 20 yıl önce ben de aynı kabusu yaşamıştım.
İstiklal Marşı çalarken oğlumu ve arkadaşlarını atarinin başından kaldırıp selama durdururdum.
Tabii elimdeki terliğin de yardımıyla. Şimdikiler ise -moralini bozacağımfelaketin eşiğinde. Geçen gün televizyonda biri diyor ki, "Aa, 4 saat internet hangi çocuğa yeter, 12 saatten aşağısı kesmez abla!" Belki tek çare, yılmadan usanmadan 'bunun kötü bir alışkanlık olduğunu' çocuğa anlatmak...

Aynı yatağı paylaşmak!
Selda abla eşimi taparcasına seviyorum. Ama aynı yatakta yatmak istemiyorum. İnsan uzun yıllar tek başına yatmaya alışınca, kocası da olsa yanında birini istemiyor. Ben şahsen deli dolu uyurum, uyurken kendimi oradan oraya savururum. Evli arkadaşlarım eşleriyle uyumaktan çok mutlu. Ben niye böyleyim? Rumuz; Uyku perisi

S.U. CEVAP; Bana göre de, 'neticede elin adamıyla', aynı yatakta birbirine çarpa çarpa uyumak manasız bir durum.
Ama evlatçığım bunu bu yaşımda söylüyorum, seninki biraz erken başlamış. Belki psikologla görüşmen gerekiyor. Sadece 'özgürce uyama arzusu' dışında bilemediğimiz başka nedenleri olabilir. Ya da ev müsaitse dört kişilik somya alın.