Selda Uskan

SELDA USKAN

Tarihi 27 Mayıs 2015

Ah bu gençlik!

Aslında bu tip köşeleri okumam ama ele aldığınız konuların, toplumun sosyal yaraları olması ilgimi çekti. Tabi bir de gençlerin çok önemsedikleri aşk hikayeleri. İzin verirseniz kendilerine, 'aşk acısının, hayatın sonraki dönemlerinde yerini çok daha büyük acılara bıraktığını' hatırlatmak isterim. Önce anne-babanız gidiyor, ardından 40 yıllık hayat arkadaşınız. Ve hatta yaşama sebebiniz biricik oğlunuz. Oysa gençlikte terk edilişlerin bile garip bir lezzeti var. Rumuz; Mehmet Yaşar

S.U. CEVAP; Emekli öğretmen olduğunuzu söylüyorsunuz. Ve evladınızı yitirmişsiniz. Gençler konusunda hassasiyetinizin nedeni ortada. Ve yaşım icabı fikirlerinize tümüne katılıyorum.

YAŞAMADAN BİLİNMEZ
Ama işin en zor tarafı çocuklarımıza bunu bu günden anlatamayız. Başlarına gelmeden ders çıkarmaları mümkün değil. Onlar da acı çekecek, çaresiz kalacak ve isyan edecekler. Kar kümesi misali oradan oraya yuvarlanacaklar ama sonuçta kocaman birer kartopuna dönüşecekler.

YANDIĞIMIN RESMİDİR
S elda abla ne diyor Fatih Babamız, 'Bir kere sevdaya tutulmaya gör' Aynen öyle oldu abla, kız beni yaktı kavurdu. Yaşı henüz 17, ben bunun daha sonrasını düşünemiyorum bile. Kızda bir göz var, bildiğin yeşil erik. Saçlar beline kadar. Kapısında yatıyorum, aşk mailleri atıyorum, 'geleceğim sensin' diyorum nafile. Daha n'apayım abla? Rumuz; Perişan

S.U. CEVAP; Önce o kapıda yatmaktan vazgeç. Kızın babasından dayak yeme ihtimalini unutma. Hem sonra 17 yaşında kızın afetliğinden ne ola ki? Çocuk o daha. Ve belli ki kendini senin gözünden görmüyor. Büyük ihtimal okulu var ve pelüş tavşanıyla uyuyor. En iyisi mi sen yaşıtlarının peşine düş.