Selda Uskan

SELDA USKAN

Tarihi 3 Mart 2015

Yazmak sıkıntımı giderir mi?

Sizin gibi köşeleri merakla okurum genelde, benim yaşadıklarıma benzeyen pek çok olay ve kadın var.
Geçenlerde internette bir yazıyla karşılaştım.
Bir Prof. diyor ki; "Sizi etkileyen büyük travmaları, üzüntüleri ve derin duygularınızı bir deftere yazın!
Bunlardan kurtulmak ancak yazarak mümkün olur!" Bir haftadır her şeyi yazıyorum. Tam tersi her satırda kahroluyorum, ağlamaktan bir hal oldum. Bu ne biçim tedavi?

BEYNİME ÜŞÜŞÜYOR...
Ben yaşadıklarımı unutmak isterken, gerçekler beynime üşüşüyor.
Ama şöyle bir faydasını gördüm, bunları yaşatan eski kocama karşı şimdi daha fazla intikam duygusuyla doluyum.
Galiba beni ayakta tutan bu nefret. Bu adam bütün malımı satıp savdı ve ortadan yok oldu. Tek umudum yazarak kurtulmaktı o da olmadı, ben ve benim gibiler ne yapsın?
Bir de psikologlara gidin diyorsunuz, adamın çaldığı malları bana verebilecek mi? Rumuz ; Çaresiz

DR. EŞBER AYAYDIN CEVAPLIYOR ; Öncelikle içimizde biriktirdiğimiz sıkıntıların bizleri fizyolojik olarak da hasta edebileceğini unutmayalım.
Bizim mesleki yardımımız ise ancak şu yönde olabilir; kendi kendinize çıkış yolu bulamadığınız durumlarda, o sorunu kabullenmenizi ve bu süreci daha bilinçli yönetmenizi sağlayabiliriz. Yani olayı yok saymak yerine, baş edebilmenin yolunu göstermek. Burada en önemli şey, kaybettiğiniz gücü geri kazandırmak tabi. 'Sıkıntılarınızdan yazarak kurtulma' kuramına gelince; gücü ve özgüveni yeniden oluşturmanın bir yolu da takıntı haline getirdiğiniz travmaları yazmak olabilir. Önemli olan, bir şekilde yaşanan olayla bağ kurmak, yüzleşmek ve kabullenmektir. Unutmayın kimselere anlatmadığınız derin duygularınızı kolaylıkla kağıda dökebilirsiniz.

ONSUZ BİR ÖMÜR DÜŞÜNEMİYORUM!
23 yaşındayım, evliyim ve 2 yaşında bir evladımız var. Ama çalıştığım bankada bir kıza aşığım, üstelik de aşkıma karşılık görüyorum. Karımla da severek evlenmiştim!
Ama artık bu çapkınlıklar bitsin diye yapılmış, heyecanı eksik bir evlilikti. Söylemesi ayıp bulunduğum şehirde motosikletimin arkasına binen son kızdı eşim. Ama yanılmışım.
Şu an yaşadığım aşk ise bambaşka.
Sırt sırta vermiş kaşıklar kadar uyumluyuz.
Allah onu benim için yaratmış. Aile babası olduğumu unuttum adeta rüyadayım.

BOŞANMAMI İSTEMİYORLAR
Arabesk dinlemeyen ben en ağdalı şarkıları bile sever oldum. Artık onsuz bir hayat düşünemiyorum. Ve tahmin ettiğiniz gibi yol ayırımındayım. En başta annem, babam boşanmama karşı çıkıyorlar. Size ne yapayım diye sormuyorum, bu hafta hanımdan ayrılıyorum kesin. Tek isteğim kararımı destekleyen bir kaç cümle yazmanız... RUMUZ ; ESKİ TÜFEK
Not;
Selda hanım yorumunuz ne yönde olurdu bilmiyorum ama bu anlattıklarımı 50 yıl önce yaşadım. Bu gün 79 yaşındayım.
Evet eşimi ve kızımı terk edemedim, birlikte yaşlandık. O günkü kararımda etkili olan annem babam ve hatta o iki erkek kardeşim bu gün hayatta yoklar. Torunum var, emekliyim ve vefakar eşimle tonton bir hayat geçirmekteyiz.
Eskiye özlemim ise bahçe kapısında duruyor; geçen sene elden düşme aldığım bir motosiklet. Sadece bakkala gidip geliyorum ama henüz arkaya bir kız atamadım! Sizi öpüyorum Selda kızım.

S.U CEVAPLIYOR ; Şahanesiniz. Dilerim ailenizle daha nice sağlıklı ve mutlu yıllar geçirirsiniz...