Tarihi 25 Haziran 2018

Demokrasi devrimi

Türkiye'nin seçimi, tam da bizim aylardır yazdığımız gibi çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, rahatlıkla ilk turda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk Başkanı seçildi. Gerçek bir demokrasi devrimi yaşandı. AK Parti ile MHP ve BBP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı; Meclis'teki çoğunluğu elde etti ve yeni dönemde yasama faaliyetlerinde de güçlü bir şekilde Cumhur İttifakı devam edecek.
Türk milletinin, bütün anketörlerden, siyaset bilimcilerden ve pek çok siyasetçiden çok daha iyi siyaset okuduğu bir kez daha ortaya çıktı. Türk milleti, seçimlere hangi şartlarda gidildiğini, nasıl bir tehlikenin olduğunu bir kez daha gördü ve istiklal ve istikbal sorunu olarak gördüğü bu seçimde tercihini; bir kez daha en güvendiği, en milli ve en yerli olduğundan emin olduğu Tayyip Erdoğan'dan yana kullandı. Tayyip Erdoğan şahsında meselenin Türkiye meselesi olduğunu gördü ve bir kez daha Erdoğan ile DEVAM dedi.
Muharrem İnce ve CHP için söylenecek birkaç başlık var; ilki; Muharrem İnce, yüzde 30'ları bulamadı ama, CHP tabanında heyecan yarattı. Yüzde 20'nin altında olacağı beklenen CHP, İnce'nin adaylığı sayesinde kılpayı 20 bandını geçti ama bir önceki seçimdeki oy oranın altında kalmasına engel olamadı. Ama, İnce'nin CHP tabanında yarattığı heyecan Türkiye geneline yansımadı. Nitekim; kendi ili Yalova'da ve hatta kendi köyü Elmalı'da bile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi geçemedi. Yani, kendi köylüsünü bile ikna edemedi.

BOZKURT CEVABI
Bu seçimlerin bir başka kaybedeninden söz edecek isek; anket şirketlerini açık ara belirtmek gerekir. Özellikle MHP ve İyi Parti'nin alacağı oylar için söylenenler, yazılanlar, tam bir fecaat idi. İyi Parti'yi neredeyse yüzde 20 bandında göstermek, MHP'yi de yüzde 5'ler seviyesinde gösterme noktasında neredeyse tamamı birbiriyle yarıştı diyebiliriz. Ama görülen o ki; Meral Akşener de İyi Parti de tam bir hayal kırıklığı oldu anket şirketleri açısından. MHP için ayrı bir parantez açmak isterim. Genel Başkan Devlet Bahçeli ile yaptığımız atv- a haber özel yayınında bu konu ile ilgili ne dediyse çıktı aslında. Ben soruyu sorarken biraz da tavırlı sormuştum izleyenler hatırlayacak; "Türk milletinin- Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü bu denli kuvvetli savunan bir partinin yüzde 5'lerin bile altında gösterilmesine karşılık; Türkiye Cumhuriyeti Devleti için özerklik isteyen bir partinin barajın çok üzerinde gösterilmesinin ne kadar gerçekliği olabilir" demiştim. Devlet Bey de; bütün seçimlerde MHP'nin bilinçli olarak her ankette baraj altı gösterilmesinin sistemli bir çaba olduğunu söylemişti. 24 Haziran seçimleri gösterdi ki; MHP'nin çok sağlam-çok omurgalı bir tabanı var ve bu taban milli bir şuur içinde partisini terk etmedi. Ve, MHP'den ayrılıp İyi Parti'ye giden hiçbir ismin; seçmen nezdinde bir karşılığı olmadığı da bir kez daha görüldü.

İŞTE GERÇEK DEMOKRASİ DEVRİMİ
24 Haziran seçimlerinin galiplerini açıklarken Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Evrensel demokrasi tanımını yaparken bir ülkede seçimlerin ne kadar demokratik ortamda yapıldığı ile kıyaslarsınız. Ve; seçmenin seçimlere katılım oranının yüksekliğine bakarak yorum yaparsınız. Seçmenin yüzde 70'inin çok üstünde bir oranla Türk seçmeni ve Türk milleti, demokrasiye, geleceğine ne kadar çok sahip çıktığını bir kez daha ispatlamıştır. Keza; birkaç istisna haricinde Türkiye genelindeki seçimlerin son derece demokratik, barış ve huzur içinde geçmesi çok ama çok önemlidir. Bunun yanı sıra; Türk demokrasisine laf edenlere bir çift sözüm daha olacak; Türk halkı, kendisini yönetecek siyasi sistemi ilk kez bir halk oylaması ile kendi iradesiyle tercih etmiş ve bu iradesine yine sahip çıkmıştır. Dünyada, yönetim sistemlerinin darbelerle, kanlı değiştirildiği hatırlanırsa; bizdeki kansız, savaşsız, demokrasi ve barış içinde olmasının anlamı gerçekten çok büyüktür ve çok da değerlidir.
İşte bunun adı; gerçek demokrasidir.
Bu, gerçek anlamda bir demokrasi devrimidir. NOKTA...