Tarihi 17 Ocak 2013

Yaşar Büyükanıt ve Özel Harp Dairesi

İki gündür tüm korkunç detaylarını aktarmaya çalıştığım MİT raporunda eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın imzalayarak Özel Harp'e gönderdiği harekât planlarına ilişkin yazışmalar da yer alıyor...
Büyükanıt'ın bir kepazeliğine daha şahit oluyoruz böylece...
MİT raporunda, MAK yapılanması da ayrıntılarıyla anlatılıyor...
Yeşiller, Beyazlar, Turuncu ve Siyahlar olarak ayrılan gruplar şöyle tanımlandı:
Yeşiller: 100 kişiden oluşan, görevli oldukları bölgelerdeki istihbarat çalışmaları yürüten kadro.
Bölgesinde bulunan ve ön plana çıkan kişilere ait tüm bilgileri toplamak, bu bilgileri kuruma aktarmakla görevli.
Beyazlar: Özel Harp'in yer altı örgütlenmesi. Bu kişiler asker ve sivillerden oluşan bir grup. Gerekli olduğu dönemlerde ortaya çıkarak verilen görevleri yerine getirmek üzere uykuda bekliyorlar.
Turuncular:
Özel Harp bünyesinde görev yaparken yüz kızartıcı suçlardan dolayı atılan isimler. Bu isimlerin, bulundukları illerdeki Özel Harp görevlileri tarafından takip edildiği ve bu şekilde kontrol altında tutulduğu ifade ediliyor.
Siyahlar: Özel Harp bünyesinde görev yapan eğitimli ve özel birlikler. Bunlara Özel Harp gerillaları adı veriliyor.
Siyahlar, Beyazlar ve Yeşiller olarak toplamda 2 bin 500 kişi görev yapıyor.
Özel Harp bünyesindeki görev dağılımı ise şöyle:
Trabzon, Hatay ve Malatya olarak üç merkezden idare ediliyor. Bu illerin koordinesi üç asil, bir yedek üye olarak tabir edilen kişilerce sağlanıyor. Bunun dışında aktif olarak çalışmaların yürütüldüğü diğer iller arasında, il ve ilçeler dâhil olmak üzere Çanakkale, Muğla, İzmir, İskenderun ve Hatay vadisinin tamamı, kısmen İstanbul ve Ankara yer alıyor.
Öte yandan iki gündür yazdığım gibi Özel Harp Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nı öldürmeyi planlıyordu.
MİT raporunda AK Parti'ye açılan kapatma davasının Özel Harp'in işi olduğu ve davayı açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da öldürülmesinin planlandığı yer aldı. Plana göre, Erdoğan'ın ev ve ofisine yerleştirilecek dinleme cihazları veya görüntülü kayıt sistemiyle partisinin kapatılmasına yönelik eleştirel ve sert sözleri, Yargıtay Savcısı hakkındaki düşünceleri kaydedilecek, bu kayıt daha sonra internet sitelerine servis edilecek ve kamuoyunun bu bilgileri duyması sağlanacaktı. Kayıtların düşmesinden bir müddet sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AK Parti'ye kapatma davası açacak ve savcı da öldürülecekti.

Arınç'a suikast da Özel Harp işi

Darbeleri Araştırma Komisyonu'na gönderilen MİT raporunda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a Özel Harp tarafından suikast planları hazırlandığı yer aldı.
2009 yılında Arınç'ın Ankara Çukurambar semtindeki evi yakınlarında ihbar üzerine bir Albay ile bir Binbaşı gözaltına alınmış, Arınç'ın evinin adresi ve krokisi olan bir kağıdı da yutmak istedikleri öne sürülmüştü.
Albay E.Y.B ve Binbaşı İ.G. delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı. Arınç ise kısa süre önce bu olay için şunları söyledi: "Savcılık, 19 Aralık 2009'daki olay sonrası soruşturma açtı. Ancak üç yıldır ne dava açıldı ne de takipsizlik kararı verildi. Ben de sonucu merakla bekliyorum. Ben bunun bir suikast girişimi olduğunu düşünmüyorum.
Bence bu bir gözetlemeydi. Evimin gözetlendiği ama sadece bununla kaldığı, arkasından ne yapılmak istendiğini bilmiyorum. 8 kişinin mahkemeye sevk edildiği, 3'ü hakkında tutuklama beşi hakkında salıverilme istendiği ama hepsinin salıverildiğini gazetelerden okudum."
Meclis'e gönderilen MİT raporlarında 15 Ocak 1996'da, Şırnak Güçlükonak'ta 11 köylünün öldürülmesinin Özel Harp'in operasyonu olduğu belirtildi. Köylülerin bulunduğu minibüs silahlı bir grup tarafından durdurulmuş ve kimliği belirlenemeyen bu kişilerce kurşun yağmuruna tutulduktan sonra yakılmıştı. Genelkurmay Başkanlığı, saldırının 15 Aralık 1995'te tek yanlı ateşkes ilan eden PKK'nın eylemi olduğunu ileri sürdü. PKK ise iddiaları reddetti. Olaydan 13 yıl sonra dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Adnan Ekmen, katliamı PKK'nın değil JİTEM'in gerçekleştirdiğini açıkladı.