Tarihi 29 Ağustos 2012

ODATV yalanları

ODATV suç örgütü davası sanıklarının "Herşey virüs ile bilgisayarlarımıza kondu, biz hiçbirşey yapmadık" teziyle ilgili TÜBİTAK raporu pazartesi günü açıklandı...
TÜBİTAK'tan yapılan açıklamada ODATV davası raporunda belgelerin virüsle yerleştirildiğine dair tespitlerinin olmadığı belirtiliyor...
3 ayrı bilgisayarda inceleme yapan TÜBİTAK, davaya konu olan belgelerin virüsle yerleştirildiğine dair bir tespitlerinin bulunmadığını söylüyor...
Odatv davasının görüldüğü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı sanık ve avukatların 'dava dosyasında yer alan belgelerin virüs yoluyla sanıkların bilgisayarlarına gönderildiği iddiasını' incelemek üzere TÜBİTAK'tan rapor alınmasına karar vermişti, hatırlarsınız 7 ay önce... Bu kararın ardından mahkeme TÜBİTAK'a yazı yazarak bilirkişi görevlendirmesini istedi.
Mahkeme, 28 Ocak'ta verdiği karar ile 'Belgelerin virüs yoluyla Odatv bilgisayarlarına yüklenip yüklenilmediğine' ilişkin rapor hazırlanmasına hükmetti.
Raporun gecikmesi üzerine mahkeme, TÜBİTAK'a 2 ay önce yazı yazdı. Mahkemenin yazısında 'söz konusu raporun bir an önce hazırlanması' istendi.

BELGELER VİRÜSSÜZ
Mahkemenin acele hazırlanmasını istediği rapor mahkemeye ulaştı. TÜBİTAK'a bağlı 3 bilirkişi tarafından hazırlanan 339 sayfalık raporda Odatv'ye ait 1 bilgisayar ile sanıklar Barış Pehlivan ve Müesser Yıldız'a ait toplam 3 bilgisayar incelendi. Raporda mahkeme tarafından incelenmesi istenilen bilgisayarlarda yapılan inceleme sonucu virüs tespit edildiği belirtildi. Ancak TÜBİTAK, davaya konu olan belgelerin virüs yoluyla bilgisayarlara girdiğine dair bulguların tespit edilmediğini belirtti. Raporun, mahkeme heyeti tarafından incelemeye alındığı öğrenildi...
Bundan tam bir yıl kadar önce Eylül 2011'de "Odatv yalanları teker teker çöküyor" başlıklı bir yazı yazmıştım... Orada söylediklerim bugün hayata geçiyor... Ne demiştim?
Hatırlayalım...

RESMEN ÇÜRÜTÜLDÜ
Ergenekon bağlantılı ODATV davasının sanıklarının bilgisayarlarında bulunan örgütsel dokümanlarla ilgili yaptıkları 'virüs getirdi' savunmasını biliyorsunuz... Ortaya çıkan bütün o komplo, şantaj, tehdit ve kriminal bulgular "savcılık ve polis komplosu"ymuş...
Savcılar ve polisler o "kanıtları" bilgisayara virüsle sokmuş!
Herhalde İklim Ayfer Kaleli'yi Baykal'a gönderenler de polisler ve savcılar!! Baykal "Bana Soner Yalçın gönderdi o kadını tuzak için, amaçları bana şantaj yapmaktı" diyor ama bence Baykal'a da dublaj yapan polisler ve savcılar!!
Bu saçmasapan iddianın külliyen yalan olduğunu bilen biliyordu da artık, resmen ve bilimsel olarak da çürütüldü...
Yarın devam edeceğiz...