Tarihi 8 Ağustos 2011

Irkçı şovmen Okan Bayülgen meselesi

Değerli televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ dünkü köşesinde Okan Bayülgen'e dair Marketing Türkiye dergisine verdiğim röportajdaki sözlerimi eleştirmiş...
Yüksel Aytuğ'a göre Bayülgen "Cesurca sosyal konuları masaya yatıran, gençleri sosya ve siyasi sorumluluk almaya çağıran biri!"
Evet, Bayülgen programlarında arada güzel işler yaptı mesela LGBTT yurttaşların haklarına sahip çıkan isimlere yer verdi, o zaman da ben kendisini takdir ettim...
Fakat iyi de sevgili Yüksel Aytuğ... Şu işleri yapmış ve bu işlerden ötürü hiç özür dilememiş, bilakis hala bu yaptıklarının arkasında duran bir adama ırkçıfaşist demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Geriden bugüne sıralıyorum...
Bir... 1997'de verdiği bir röportajdan... Soru: Fransızlar'da Arap rap olayı çok patladı. Ne diyorsun bu işlere? Bayülgen: Yok Fransa artık, orada Fransızlar mı yaşıyor? Herifler Marsilya'dan kuzeye doğru işgal ediyorlar ülkeyi. Yakında Araplardan başka bir şey kalmayacak.
Fransızlar medeni insanlar, habire doğurup durmuyorlar. Bu barbar heriflerse acayip çoğalıyorlar.
Çoğaldıkça da sosyal eşitlik dolayısıyla devletten acayip imkanlar alıyorlar...
Bu rezil ırkçı cevabı bir Fransız sanatçı verse o an sanat dünyasından uzaklaştırılırdı, hiçbir Fransız sanatçı bu kepaze ırkçı yorumu yapan kişinin yüzüne bakmazdı, aynen bizdeki Güner Ümit gibi, hatta daha beter olurdu.
Dahası anında "ırkçılık ve nefret suçu"ndan bu kişi yargılanır ve ceza alırdı... Her uygar memlekette olacağı gibi... Yanlış mıyım Yüksel Aytuğ? İki... Yıl 1998... O sene Abdelkader isimli parçasıyla meşhur olan (Rachid Taha, Fhadel, Khaled) üç Cezayirli sanatçıya dair kendi programında, "Koskoca Avrupa dinleye dinleye üç yamyamı dinliyor" dedi... Cezayir Büyükelçiliği ırkçı şovmeni kınadı... Bizde kimse takmadı. Çünkü medyadaki birçok insan Batı karşısında Bayülgen gibi "Aşağılık kompleksi" sahibi, Araplara karşı ise kendilerini "üst insan" olarak görüyor... "Yamyam" yorumu ırkçı değil mi sence Yüksel Aytuğ? Üç... Daha geçen yıl...
Bayülgen, Kürt şarkıcı Rojin'i programına davet etti. Programın yapıldığı gün alçak bir PKK saldırısı oldu. Bunun üzerine Bayülgen Kürt olduğu için Rojin'i programdan kovdu!
Bayülgen'e göre PKK=Kürtler demekti çünkü. Her Kürt yurttaşımızı "PKK teröristi" olarak gören ırkçı ve bölücü bir kafa yapısına sahipti çünkü bu faşist şovmen
. Oysa Rojin defalarca PKK tarafından tehdit edilen, sahneye çıkması silah zoruyla engellenen bir Kürt sanatçıydı. Çünkü teröre, şiddete karşı biriydi... Rojin'i sırf Kürt olduğu için PKK'lı olarak damgalayıp "Bugün terör saldırısı oldu, bu programa gelemezsin" demek ırkçılık, ayrımcılık, bölücülük değil de nedir Yüksel Aytuğ?
Afrikalı futbolcu Emenike'ye ettiği "Tekneyle gelen vatandaş" aşağılamasına hiç girmiyorum.
Emenike'ye sırf zenci olduğu için ettiği bu hakaretten ötürü zaten dünyaya da rezil olduk...
Emenike dış basında da bu yaşadığı ırkçı sözlü saldırıyla ilgili röportajlar verdi...
Bütün bunlardan ötürü özellikle saydığım üç ırkçılık vakasından ötürü Bayülgen özür dilemek ve utandığını beyan etmek zorunda değil mi sence Yüksel Aytuğ? Hadi Emenike olayında kerhen özür diledi...
Ya PKK'lı damgasını vurup kovduğu Rojin'den?
Ya "Barbarlar, yamyamlar" dediği yüz milyonlarca Arap insanından?
Sadece Türkiye'de bile 2 milyon kadar Arap yurttaşımız yaşıyor. Bu ülkenin Başbakanı'nın eşi Emine Erdoğan Siirtli bir Arap. Emine Hanım da, Tayyip Bey de gururla bunu ifade ediyor çünkü hepimiz Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Boşnak, Arnavut bu ülkenin eşit yurttaşıyız... Bayülgen bu Yeni Türkiye gerçeğini öğrenmeyecek mi? Arap ve Kürt yurttaşlarımıza karşı ırkçı ve faşist tavrı devam mı edecek?
Her şeyden önemlisi, yoksa sen de mi Bayülgen'in bu ırkçı tavrını benimsiyorsun Yüksel Aytuğ? Bu ülkenin en tanınmış TV eleştirmenlerinden biri olan senin benden de önce bu konuda net ve açık bir tavır koyman gerekmez mi? Ahlakın ve insanlığın gereği bu değil mi?
Aynı şeyi Bayülgen'in arkadaşı Bekir Hazar kardeşime de soruyorum. Uyarın şu arkadaşınızı "Kendine gel kardeşim, şu cahilce ırkçı eylemlerini kes!" deyin... Dostluk böyle durumlarda
gerekli. Yanlış mıyım Bekir?