Tarihi 6 Ağustos 2017

Çalışan kazanır

Ebru Polat'ın bir ay önce çıkardığı yeni teklisi 'Hava Çok Sıcak' bir günde sosyal medyada patladı. Şarkıda geçen 'Hiç Öpmeyim Canım Yılan Sevmiyorum' şeklindeki sözler sosyal medyada çok konuşuldu.
Benim için sadece sosyal medyada patlayan şarkı çok önemli değil. Şarkı dikkat çeker, bir iki kere dinlersin. Ancak parçanın yayılması benim için daha önemli. Şarkı radyoya düşüyor mu? Haydi radyoya düşmedi; kulüpte çalıp insanlar eşlik ediyor mu? İnsanların bilmedikleri bir şarkıya eşlik etmesi zordur. Dans edersin, vücudun ritme ayak uydurur; ama şarkının sözlerini bilmiyorsan durum daha da zordur.
Şarkının müziği iyi değilse o parça bir mekanda çok zor çalar. Hatır için belki 1 defa… Ebru Polat, bu yaz zoru başardı.
Alanya'da hangi mekana gitsem şarkı çalıyor; insanlar avaz avaz parçaya eşlik ediyor. İlk gittiğim mekanda "Tesadüftür" dedim ama her mekanda şarkıyı duyunca ise "Bu iş olmuş" dedim.
Allah çalışan, didinen ve bıkmadan işini takip eden insanlara hep bir şans verir. Allah da Ebru Polat'ın kalbine göre verdi.
İsteyerek ve severek işini yapan herkesin yolu açık olsun…

***
ATİYE SOKAK'IN GÖZDESİ
Nişantaşı, İstanbul'un en güzel semtlerindendir. Atiye Sokak ise Nişantaşı'nın son yıllarda en popüler sokağıdır. Eğlencesi sokağa taşar. Sokağa girdiğin zaman sağlı sollu mekanlar sayesinde muhakkak birkaç arkadaşınla karşılaşır, sosyalleşebilirsin.
Atiye Sokak'ın yeni bir mekanı var artık: The Muse. Sabah kahvaltısı ile başlayıp öğlen ve akşam yemeği sunan mekan, müşterilerine eğlenmeyi vadediyor.
Mekanda haftanın 2 günü de çeşitli etkinlikler sunulacak.
Fiyatları da gayet uygun. The Muse, marka danışmanı Ebru Çiftçioğlu ile mekanın işletme ekibinden Hüseyin Genç'in enerjisi ve güler yüzü sayesinde eminim ki Atiye Sokak'ın en popüler mekanı olacak.

***
İÇİNİZDEKİ GÜCE İNANIN
Yeni kitabım çıktı… Aldınız mı? Bu defa aşk romanı yazmadım. Herkes yeni bir aşk romanı yazacağımı beklerken ben 25 yıllık mesleki birikimimi paylaşmak istedim. Yeni kitabım 'Senin Adın Bir Marka', İnkılap Yayınevi etiketiyle çıktı. Kitabım herkese yol arkadaşlığı yapsın, rehber olsun istedim.
Kim olduğunuza, nasıl yaşadığınıza değil, yaşamınızı neye dönüştürmek istediğinize odaklanın. Olmuyor mu, bir daha deneyin!
Siz tüm çabalarınızın bir kısırdöngü içinde birbirini takip ettiğini düşünürken aslında bir şövalyenin yavaş yavaş törensel bir şekilde savaş zırhını giydiği gibi kuşanıyorsunuz.
Ancak farkında değilsiniz. Her başarısız deneme size yepyeni görüşler getiriyor.
Siz sadece daha bunun farkında değilsiniz!
O halde şimdi kendinizle hemen bir barış anlaşması imzalayın ve daima ileriye yürüyün.
Siz yürüdükçe çevrenizin nasıl renklendiğini, algınızın nasıl değiştiğini göreceksiniz. Dünya, pes etmeyen insanlara her zaman saygı duydu ve ödüllendirdi.
O yüzden hayata nasıl başladığınız değil, onu nasıl sürdürdüğünüz önemli...
Olanakları bol bir ailede doğmuş olmayabilirsiniz, size fırsatlar altın tepside sunulmamış olabilir, belki de hatırı sayılır bir destek aradığınızda arkanızda kimseyi bulamadınız. Peki ya kendi gücünüz...
İşte onu sakın es geçmeyin. Çünkü sizi hedefinize ulaştıracak olan kendi içinizdeki güç... Gücünüze inanırsanız er ya da geç kendinizi inandığınız yerde bulursunuz...
Aslında formül bu kadar basit: Siz kendinize inanın, hayat da size...
Hayalleriniz ne kadar büyük? Kendi işini kurmuş, başarılı olmuş hatta zirveye gözünü diken insanlara imrenerek bakmayı mı tercih ediyorsunuz; yoksa kendi hayallerinizin peşinden gidecek cesarete sahip misiniz?
Başarmak için önce karar vermek gerek; ama nasıl?
İşte size dediğim gibi yol arkadaşlığı yapacak, soruların cevabını verecek her şey bu kitapta. 'Senin Adın Bir Marka' yolunuza ışık tutsun…