Tarihi 23 Temmuz 2017

Bodrum’da deprem etkisi

Sıradan bir Perşembe günüydü benim için… Akşam yemeği sonrasında sahnesine bayıldığım Nükhet Duru'yu dinlemeye gittim. Müthiş bir işe imza atıyor gerçekten.
'Beni Nükhet Duru Sanıyorlar' adında düzenlediği sahne performansında kabare yapıyor. Şarkılarının yanı sıra anekdotlar anlatıyor. Öyle bir kalabalık vardı ki.
Bodrum'da tatile gelmiş ne kadar tanınmış sima varsa o gece Duru'yu izlemeye gelmiş.
Alkış üzerine alkış aldı kendisi.
Son 20 dakika kalınca çıkıp Bodrum Marina'nın tam karşısında Aykut Gürel ve eşi Senem Çapa'nın açtıkları Sopranos'a geçtik arkadaşım Ahmet Erdoğdu ile. Bodrum'da en iyi müzik yapan mekan benim için.
Manzarası ayrı bir güzel.
Oturduk Senem Çapa ve Aykut Gürel ile sohbet etmeye başladık. Arka fonda Sezen Aksu çalıyor, manzara süper ve keyfim yerinde. Instagram hesabıma bir video yüklemek istiyorum. Konu mankeni de arkadaşım Ahmet Erdoğdu.
Bir türlü istediğim videoyu çekemiyorum çünkü Ahmet sürekli hareket ediyor.
Şarkı da bitecek derken bir sallantı. "Niye sallanıyorsun?" diye söylenmeye başlarken sallantının şiddeti öyle bir arttı ki.
Bir an o panikle etrafa baktım; tam karşımızda Bodrum Kalesi. Bir anda gökyüzü kızardı. Çığlıkları duymaya başladık. Biz de kaçışıyoruz mekan içinde.
Ve ikinci büyük sallama. Çaresizlik... Her şey devriliyor...
Şangır şungur sesler ve çığlıklar... Büyük bir hızla merdivenlerden aşağı indik. En korkuncu; bir anda her yer karanlığa büründü ve ışıklar gitti.
Teyzem ve arkadaşları da bizimle Nükhet Duru'yu izlemeye gelmişlerdi ve orada kalmışlardı. Aramızda 100 adım olduğu için koşarak onların yanına gittim.
Sokağa dökülmüşler.
Nükhet Duru tam sahneden inerken yakalanmış depreme. Müşterilerle beraber herkes kapıda. Tabii onlar da çok korkmuş.
Telefon trafiği başladı herkeste. Ve alttan altta bir sallama daha...
Bir an aklıma Gülben Ergen'in çocukları Atlas, Güney, Ares ve Demet Akalın'ın kızı Hira geldi. Bodrum'da hepsi ve bazen anneleri işleri için şehir dışında oluyorlar. Çocuklar aklıma düşünce panik olup ben de telefona sarıldım.
Demet Akalın'ı aradım telefon çalıyor çalıyor cevap yok. Gülben Ergen'i aradım.
Sesi soluğu kaçmış. Ayaktaymış Allah'tan.
Çocukları uyandırarak bahçeye çıkmışlar.
Orası içimi rahatlattı. Sonra yine Demet Akalın'ı ararken o bu defa beni aradı.
Hemen eve gitmişler. Hira çok korkmuş eve girmek istememiş.
Herkes sokaklarda ilki kadar olmasa da yine hissedilir büyük artçılar oluyor.
Mekanlardan insanlar kaçıyor.
İki saat sonra ellerinde valizlerle insanlar Bodrum'u terk ediyor. Arkadaşlarımızla konuşuyoruz.
"Trafik inanılmaz, herkes dönüşe geçti" diyorlar.
Bu yaz sezonu biraz kötü geçiyor.
Mekanlar için tam işler açıldı için derken bu kez de doğal afet sekte vurdu. Mekanlar tam doluluk saatinde, siparişler verilmiş ve bir sarsıntıyla herkes kaçışıyor. Kimseden hesap isteyemezsin.
Bodrum'a sadece ailesine bakmak ve para kazanmak için gelen onca eleman biliyorum. Kazanç, zarara dönüyor.
1999 yılı depremini ve korkusunu yaşamış biri olarak çok büyük zararlar ve can kaybı olmaması içimi rahatlatıyor ama korku hele çocukların yaşadıkları aklıma geldikçe üzüntüm daha da artıyor.
Allah herkese güzellikler versin ve kötü günler göstermesin…