Tarihi 16 Temmuz 2016

Gurur Meselesi!

Dış basının 'Türkiye terör

bakımından güvensiz ülke'

yakıştırmalarına yetkililerin verdiği;

"Amerika-İngiltere-Fransa'nın

konumu neyse, Türkiye'ninki de

o'dur" yolundaki yanıtın doğruluğu bu

son 'Nice Katliamı' ile bir kez daha

kanıtlanmış oldu!

İnsan kanına doymak bilmeyen terör,

ülke-sınır-ırk-din tanımıyor!

Ancak bilinen bir başka gerçek, terörü

destekleyen çok ülkenin mevcudiyeti!

Çıkarı için bu örgütleri silahlandıranlar,

uluslararası platformlarda her türden

desteği çekinmeden verenler, yenidünya

düzeni safsatası peşinde koşup sınırları

kendilerince dizayn etme amacı

güdenler, teröriste ülkelerinde her türlü

barınma imkânını rahatlıkla sunan,

terörle içli dışlı olan pek çok ülke var…

Sanıyorlar ki, böyle yaparlarsa terör

kendilerine bulaşmaz, başkalarını helak

eder!

Sanıyorlar ki, 'bana dokunmayan

yılan bin yaşasın!' anlayışı terör için

de geçerlidir!

Sanıyorlar ki, başkasının terörde yitip

giden insanının 'pek de kıymeti

harbiyesi yoktur!'…

Kendilerinin ki ise 'birinci sınıf

insandır, önemlidir!'…

Bunların hepsi yanlış kanaatlerdir!

Tıpkı, bizim "AB'ye girme"

serüvenimizi sürdürmemiz gerektiği

yolundaki kanaatimiz gibi…

Bir kere, çoğu üsteki görüşlere sahip

olan ve bize de özellikle geçmişte ve

hatta günümüzde derin acılar yaşatan

bu ülkelerle bir araya gelmeyi istemeli

miyiz?

İkincisi de, böyle bir topluluk içine bizi

almayacaklarını bilmez miyiz?

Bir de üstüne, bizde bitme eğilimine

giren ancak onlarda yeni başlayan terör

lânetinin bulaşıcılığını dikkate alırsak…

Sürekli tekrarlayıp durdukları 'İslami

Terör' yaftalamasının altında yatan

'Haçlı bakışına' dikkat kesilirsek…

Bu ülkelerde giderek artan 'Irkçı

Zihniyeti' genel fotoğrafa katarsak!

AB'nin cazibesi, sahi hala var mı?

Kriz içinde kıvranan, Brexit sonrası

hepten çuvallama eğilimine giren

ekonomilerinden daha söz etmedik bile!

Girmeye kalksan, ertesi gün bataktaki

ülkelere destek isteyecekleri de belli…

Yıllardır saçma saban bahaneler üretip

Türkiye'yi kapılarından döndürüp

duruyorlar…

Peki…

Bunu 'gurur meselesi' yapmamızın

zamanı sizce de gelmedi mi?

Bu memleketin, ünüyle tarihe geçmiş,

dostu düşmanı tarafından kabullenilmiş

bir hasleti olarak 'Milli Gururu'nun

artık kurtarılma, onarılma vakti gelip

çatmadı mı?

Daha neyi bekleyeceğiz!