Tarihi 10 Temmuz 2016

PKK Bitmek Üzere!

PKK'nın terörü sona erdirmek için
ileri sürdüğü, yöre halkını ilgilendiren
herhangi bir şartı-talebi hiç olmamıştır!
Örneğin;
Demokratik açılımlara, Kürtçe TV'ye,
bölgede birbiri peşisıra tamamlanan
katrilyonluk yatırımlara PKK'dan
yoğunluğu düşük de olsa olumlu bir
tepki geldiğine tanık olan var mıdır?

Yoktur!

Bununla birlikte, bölge insanını daha iyi
yaşam kalitesine kavuşturacak yol, su,
elektrik şebekeleri, baraj, havaalanı gibi
büyük eserlerin karşısına dikilen ve
sürekli sabotajlar düzenlemek peşinde
koşarak yatırımları engellemeye çalışan
PKK'nın bu hainliklerini bilmeyen de
yoktur!

Çünkü PKK, siyasi amaçları olan bir
örgüt değil, kökü dışarıya bağlı olarak,
'Türkiye Düşmanlığı' baz alınarak
kurdurulmuş ve maddi finansmanı için
bazı Batılı ülkelerin alım garantisi
vererek kaçakçılığa yönlendirdikleri bir
'Uyuşturucu Karteli'dir!

Asıl yurt dışı işbirlikçileri, bu işten
nemalanan yasadışı çeteler ile bunların
batı parlamentolarında beslediği
satılmış siyasiler, bunların etkilediği
medya ve üst düzey bürokratlardır!

Dünyadaki bütün kaçakçılık kartelleri
çete elemanlarını büyük paralar-maaşlar
vererek yanlarında çalıştırırken, PKK
çok daha ucuz bir yol bulmuş, 'hak
arama' ambalajlı propaganda ile saf
aylakları boğaz tokluğuna 'bedava
ırgat' olarak kullanagelmiştir!

İşte son operasyonlarda binlerce dönüm
hint keneviri tarlalarının imha edilmesi,
Kartel Baronlarının uyuşturucu imalatı
görevindeki beyaz önlüklü laboratuar
teknisyenlerini de işsiz bırakmıştır!
Bu operasyonların ve PKK'ya bu
şekilde vurulan darbenin önemini orta
hâlli bütçeye sahip bir kişinin hemen
kavrayıvermesi pek mümkün değildir!

Çünkü sözü edilen para normalin çok
ilerisindedir. Gelir o kadar büyüktür ki,
geniş çapta uyuşturucu işi yürütenler
dünyanın en zenginleri olmuşlardır...
Bir örnek olarak;
Kolombia'lı 'Pablo Escobar' gibi!

Uyuşturucu Karteli başı Escobar'ı,
1989'da Forbes dergisi 'dünyanın
en zengin yedinci kişisi' ilân etmişti!

Escobar'ın, 1993'de bir polis
baskınında vurularak öldürülmesine
kadar, kartelinin '25 bin civarında
kadrolu elemanı' vardı!
Çok sayıda politikacı, hâkim, polis şefi,
general maaşa bağladıkları arasındaydı!

'18 bin sivil, 200 yargıç, 1000'i
aşkın polisin' katlinden sorumluydu!
Çetesine ait 14 bin otomobil, 37 gemi
ve denizaltı, 287 büyük ölçekli tarım
işletmesi, 47 adet de Boeing uçakları
için gizli uçuş pisti bulunuyordu…

Som altın kaplamalı yüzme havuzları,
gümüş karyolalı yatak odalarına sahip
onlarca şato Escobar'ın mülkleri
arasındaydı…
Escobar'ın uyuşturucu trafiğinin
şeması içerisinde 'Türkiye' de en
başlarda yer almaktaydı…

Avrupa Polisi Europol raporlarında,
dünya uyuşturucu trafiğinin bir
numaralı örgütünün-taşeronunun
PKK olduğu belirtilmektedir ve sırf
Avrupa uyuşturucu piyasasının hacmi
yıllık '30 milyar dolar' civarındadır!

Görülüyor ki, öne sürülecek diğer tüm
yorumlar vızıltıdır!
PKK terörünün temel işlevi 'dolar'dır!
Tonlarca uyuşturucudan kasalara akan
çok ama çok büyük miktarda 'dolar'…

Mesele budur ve ufak miktar sayılacak
uyuşturucu ile sıradan bir kaçakçının
dahi zengin olabildiği gerçeği ile...
'Bir kilo toz, eşittir bir otobos'
deyimi gözden uzak tutulmamalıdır!

Şimdi tarlalar gitmiş, uyuşturucu trafiği
kesilmiş, paranın musluğu kapanmıştır!
Dolayısıyla, PKK bitmek üzeredir...