Tarihi 22 Ağustos 2015

'Uyan Baba'ya Geldik!

Usta Yazar Mehmet Barlas'ın dünkü

'Uyuyan Güzelin Uyanma Vakti

Gelmedi mi?' başlıklı yazısı,

toplumun ve devleti yönetenlerin en

başta gelen zafiyetine dikkat çekiyordu!

...

Doğrudur, yıllar boyu;

'Ayakta uyuduk, üstüne

bir de otel parası verdik'...

...

'Otel parası' dediğim de şu anlamda;

Bir türlü uyanamamak sonucu

ekonominin sürekli kötüye gitmesi,

topluma daima 'kemer sıkma'nın

önerilmesi, giderek kemerde delik

kalmaması üzerine de gümlememiz

hep bu yüzden başımıza gelmedi mi?

Bir türlü istenen ölçüde gelişememenin

temelinde de bu yatmıyor mu?

...

Barlas, yazısında;

'Dış politikayı, istihbaratı, savunmamızı

dışarıdaki güç merkezlerine teslim ettik.

Kendilerini 'hizmet cemaati' olarak

takdim eden dış güdümlü örgütler

bundan 30 yıl önce adliyeye ve polise

sızmaya başladıklarında, bizler ayakta

uyumuyor muyduk?' diye sormuş...

...

Doğru tespite ne denir...

Hiç olmazsa kendi horultumuza

kendimiz uyanabildik de şükür,

'zararın neresinden dönersen

kârdır' deyişindeki gibi yakayı-paçayı

toplama gayretine bari çok geç olmadan

girebildik!

...

Barlas'ın belirttiği gibi;

Ne terörizm...

Ne ambargolar...

Ne de muhtıra ve darbeler daldığımız

derin uykudan bizleri uyandırabildi!

...

Çözüm Süreci yatağında hayırlı rüyalar

görmek umuduyla toplumca gözler

yumulmadı mı?

PKK'nın barışa-uzlaşmaya yanaşacağı

yanılgısı içinde Güneydoğuda silah ve

militan yığınağı yapması görmezden

gelinmedi mi?

Bu derin uykuda HDP'nin Kandil'e

değil de Kürt seçmen tabanına

dayandığı rüyası görülmedi mi?

7 Haziran öncesi HDP'nin bağlama

tıngırtısı eşliğindeki barışçıl söylemleri

üzerine çok kişi kitlesel sayılabilecek

bir gaflet uykusuna dalıp 'ayakta

uyuyarak' sandığa gitmedi mi?

...

Bereket, 7 Haziran seçimlerinin hemen

ertesi HDP'nin bir anda kimlik-söylem

değiştirmesi ve ağızlarından zehir

kusmaya başlamaları ile uykuya

yatanlar kan-ter içinde uyanmadılar mı?

Gördükleri rüyanın aslında 'bir kâbus'

olduğunu bir parça geç de olsa fark

etmediler mi?

...

Yine aynı şekilde...

Bugün 'koalisyon' diye tutturanlar,

kurulacak öylesi bir hükümetle ülkenin

bırak ileri gitmesini, bilâkis geri vitese

geçeceğini gerçekten de görmediler mi?

'İntikam' duygularıyla dolu bir ortağa

sahip koalisyonun yol açacağı tahribatı

yıllar boyu tüm toplumun çekeceğinin

farkına hiç varamadılar mı?

...

Bakmayın öyle hayatı boyunca taşı taş

üzerine koyamayanların 'hariçten

gazel okumalarına'...

İşte, Yavuz Sultan Selim Köprüsü de,

Avrasya Tüneli de tamamlanmak üzere!

Tüm diğer dev yatırımlar gibi bunlar da

-hele içinde bulunulan çeşitli sorunlarla

dolu global krizli dünyada- öyle her

babayiğit ülkenin altından kalkabileceği

sıradan işler değildir!

Yunanistan'ın iflas etmiş hâline bakan...

Kapısına gelen birkaç bin'cik mülteci

karşısında paniğe kapılan memleketleri

ibretle seyreden kişi -eğer derin uykuda

değilse- Türkiye'nin azametini fark

etmemesi mümkün değildir!

...

Netice itibariyle...

Ülkemiz 'Uyan Baba'ya gelmiştir!

...

Hükümette hiç yer almamış-bilgisiz,

altta görev aldığı mevkilerde bile işi

ağzına-burnuna bulaştırmış kişileri de...

Yönetimde bulunduğu dönem attığı

imzaların hala tartışıldığı kişileri de...

Kan kokan eşkıya bozuntularını da

hükümette görmek istememektedir!

...

Çünkü artık herkesin gözü açılmıştır!