Tarihi 10 Haziran 2015

Şey’i Göreceğiz!

Git-Gel Konya 6 saat'ti ne güzel…

Hızlı Tren koyup seyahati 3 saate

indirmenin ne âlemi vardı?

Ne güzel, hastane kuyruklarında

bekleşir, sabahın köründen geceye

kadar yeni arkadaşlar edinirdik…

Ameliyat için para biriktirir, iğne

ipliğe döner, hem mecburi perhiz

yapar hem de ölümcül tasarrufun

ne olduğunu yakından sınardık…

Sağlık Sistemini düzeltip hastaneyi

bedava-lüks bir derman kapısına

dönüştürmek de neyin nesiydi?

Yok, dünyanın en büyük havaalanı…

Yok, dünyanın en büyük köprüleri…

Yok, boğaz altı kıtalararası tüpler…

Yok, tüm yurdu saran duble yollar…

Yok, milli silah sanayi…

Yok, insansız hava araçları, uydular…

Yok, yerli tanklar-helikopterler…

Yok, yerli uçak-gemi-top-tüfek…

Yok, belediye-adliye sarayları…

Yok, Cumhurbaşkanlığı külliyesi…

Yok, enerji için nükleer santraller…

Yok, tümüyle yerli araba projeleri…

2002'de tabiri caizse bağlandığımız

yerde otlarken bütün bunlar da nerden

çıkıverdi? Geri kalmış bir toplum için

bu kadar cansiperane çabaya bilmem

hiç gerek var mıydı?

Oysa ne güzel ekonomik kriz içinde,

her akşam televizyonlarda hangi

bankalar batmış izler, yarın hangisi

batacak diye de iddialara girerdik…

IMF'ye biraz daha borç vermesi için

ailecek ne güzel dualar ederdik!

Ne güzel alışmıştık karakolda,

askerde dayağa, yönetime zırt pırt

müdahale edilmesine…

Biz kim oluyorduk da, kendimizi

idare edecek olanları yine kendi

irademizle bizzat seçecektik!

Öyle 'Demokrasi' mi olurdu?

Demokrasi dediğini, elbette

büyüklerimizden daha iyi bilecek

hâlimiz mi vardı?

Ülkede bir vakitler 'Kürt' mevcuttu

da yani, niçin hiç lâfı bile edilmezdi?

Bu hükümet yüzünden bir anda

ortalıkta bir sürü 'Kürt' türeyiverdi!

Yok, TRT kanalı imiş…

Yok, özgürlük-barış imiş…

Yok, ana dilde konuşabilme imiş…

Yok, çocuğuna istediği ismi koyma,

Yok, adam yerine konulma imiş…

Ne yani, böyle saçma şey mi olurdu!

Zamanında genç kızlar başörtüsü ile

üniversiteye bile alınmaz, öğrenci

sayısı da böyle coşup gitmezdi…

Üstüne bir de her ile üniversite açıldı

iyi mi!

Namaz-oruç dahi 'laikliğe aykırı

eylem' kabul edilirdi…

Böyle gelmiş böyle giden sistemi ters

yüz etmenin ne anlamı vardı sanki!

İsrail'e-ABD'ye-Batı'nın onca

memleketine kafa tutmak, tam

bağımsızlığa kavuşmayı amaçlamak

olacak şey mi idi?

Bizi paçavraya çevireceklerinden de

mi hiç çekinilmedi?

İşte paralel maşaları, kontrollerindeki

medyaları, içte-dışta hain yandaşları

ile topyekun saldırdılar, netice ortada!

'13 Yıldır istikrar var' denildi…

'Kalkınma, ilerleme, gelişme'nin

hiç olmadığı kadar arttığı gözlendi!

Oysa, o güzelim koalisyonların suyu

mu çıkmıştı yani!'…

Sırf 'macera olsun' diye oyları

bir güzel böldük-parçaladık…

'Pire için yorgan yaktık!'…

Koalisyon da kapıda gözüktü işte!

Gerçi, kapı kanadının kenarından

sadece burnunun gölgesi belirdi

gibi şimdilik, ama olsun…

Belirdi ya!

Bizde bu kafa-bu göz olduktan sonra,

bu gidişle nasılsa yakında tamamen

görürüz…

Neyi mi?

Şeyi!