Tarihi 27 Mayıs 2015

'AK Günler'...

Geçen asırdan buyana, 2000'li yıllarla

birlikte Türkiye'yi ve toplum hayatını

doğrudan etkileyen çok şey değişti ve

bu değişiklikler manzumesini ortaya

koyan da son on üç yıldır iktidarda

olan partidir!

...

Geniş teşkilatlara-her konuda bilgi

sahibi bol sayıda uzman danışmana

sahip diğer tüm siyasi partilerin bile

bu yeni tabloyu algılamakta çektiği

zorluk dikkate alınacak olursa,

toplumun sadece bir kesiminin aynı

şaşkınlık içinde olmalarını anlayışla

karşılamak gerekmektedir!

...

Son dönemde,

Türkiye'de her alanda bir 'devrim'

yaşandığı su götürmez bir gerçektir...

Dilde yaygın birçok deyim bile

anlamını yitirmiş-hükmü kalmamıştır!

...

Artık,

'Git-gel Konya altı saat' değildir!

Hızlı trenle,

'Üç saat on beş dakika'dır...

...

'Kürt ne bilir bayramı,

lak lak içer ayranı' esprisi bile

artık bir köşeye kaldırılmıştır!

Ayrışma dönemi kapanmış, Türk

nasıl biliyorsa bayramı Kürt'ün de

aynen öyle bildiği, ayranı da aynı

şekilde höpürdeterek içtiği gerçeği

bilmeyenlerce de öğrenilmiştir!

...

Bugün biri çıkıp on yıl öncesinin

'Başörtüsüne Özgürlük' sloganını

atmaya kalksa, yüzüne şaşkın gözlerle

bakan toplumla karşı karşıya kalacağı

çok farklı bir iklime ulaşılmıştır!

...

'Hastane köşelerinde sürünmek'

'Bizden bir nane olmaz' gibi

deyimler, geçtiğimiz asırda kalan

'Eski Türkiye'nin acı gerçekleridir!

Kendi topunu-tüfeğini-füzesini yapan,

insansız hava araçlarını Batıdan

dilenmeye gerek kalmadan kendi öz

kaynaklarıyla imal eden, helikopterini,

uçağını, tankını, gemisini, radarını,

otomobilini üretme aşamasına gelen

'Yeni Türkiye' vardır artık!

...

'Darbe, ekonomik kriz, döviz

darboğazı' kavramları mevta olmuş,

'Enflasyon canavarı' da yenilgiye

uğramış, poposuna bakarak çoktandır

bu toprakları terk etmiştir!

...

Merkez Bankası döviz rezervi

'yüz elli milyar dolar'a yaklaşmış,

'Solculuk-Sağcılık' sloganları bile

manasızlaşmış, maziye karışmıştır!

Şöyle ki…

Üç kuruş için yabancıya el açılan,

dolayısıyla vesayet altında kalınan

dönemler çoktan kapanmıştır!

İşte; 'Bağımsız Türkiye'…

Garibana yardım zirveye ulaşmıştır!

İşte; 'Sosyal Demokrasi'…

...

Türk-İslâm dünyasının hayranlıkla

izlediği bir ülke konumuna gelinmiş,

zorda kalan toplumların her daim

imdadına yetişilmiş, yurt dışındaki

kültür eserlerimiz onarılmış-abad

edilmiş, Türkiye'nin kalkınması

parmakla gösterilir hâle gelmiş,

'dev ülke' olmaya ramak kalmıştır!

İşte; 'Milliyetçi Türkiye'…

...

Rahmetli Hoca'nın ünlü;

'Sizi gidi IMF'ciler sizi!' lâfı dahi

tarihin tozlu raflarında yerini almıştır!

IMF'yle ne bir ilişki kalmıştır ne de

herhangi bir borç…

O kara defter de kapanıp gitmiştir!

İşte; 'Milli Devlet'...

...

İçinde bulunduğumuz asrın daha

henüz ilk yıllarında Türkiye'nin

katettiği aşama, geçmişte memlekete

tüm hizmet verenlerin de gönlünde

yatan tablodur;

Atatürk'ün de...

Demirel'in de...

Türkeş'in de...

Erbakan'ın da...

Özal'ın da...

...

Hatta rahmetli Ecevit, bugünü çok

önceden görmüş olmalı ki, adını bile

koymuştu;

'AK Günler'...