Eskilerde, medya tek yanlı…
Patron talimatı doğrultusunda algı
operasyonu hazırlamakta başarılı…
Menfaati neyi gerektiriyorsa duruma
göre hükümetler kurup-devirebilen
bir konuma-güce sahipti!
…
Sanki tek tornadan çıkmış içerikte
gazeteler neşredilir…
Kanaatler bunlara göre oluşur…
Bu doğrultuda gidilir oy kullanılırdı!
…
Halk zaten bunalım içerisindeydi...
Hastanede kuyruklar, pis koridorlar,
leş gibi lavabolar, bir yandan ulaşım
derdi diğer yandan krizler içindeki
ekonomi, yüksek enflasyon-peş peşe
devalüasyon...
…
Medya, halkın bunca sıkıntısını işine
geldiği durumlarda türlü bahanelerle
mazur göstermeyi başarır...
Kimi zaman da inanırlığını korumak
adına popülist yaklaşımlarla sorunları
manipülasyonlara bezer, fotoğraflarla
süsler, dönülmesi lâzım gelen yönü
kendince belirler ve milletin beynini
bu yönde yıkardı!
…
Kısır döngü, karşılıklı etkileşim ile
yaşanıp durdu yıllar boyu...
Tıpkı fıkradaki gibi;
…
Beyaz göçmen, Kanada'nın uçsuz
bucaksız ormanlarında bir kulübe
yapmış, kışa hazırlanıyormuş...
Tam odun keserken, oradan geçmekte
olan bir Kızılderili'ye seslenmiş;
'Hey Kızılderili, bu kış hava
nasıl olacak?'…
…
Yanıt anında gelmiş;
'Soğuk!'
…
Yerlilerin doğa bilgisine güven duyan
göçmen endişelenip her ihtimale karşı
daha fazla odun kesmeye başlamış…
…
Akşam Kızılderili tekrar geçerken;
'Hey arkadaş' diye beyaz göçmen
yine seslenmiş;
'Kış gerçekten çok mu soğuk
geçecek?'…
…
'Hem de çok soğuk' diye cevap
vermiş Kızılderili ve yoluna sakince
devam edip gitmiş…
…
Göçmen artık fena halde korkmuş
durumda ve kan-ter içinde çılgınlar
gibi odun kesip bir yandan da
istiflemeye koyulmuş…
…
Ertesi sabah yine oradan geçmekte
olan Kızılderili seslenmiş bu kez;
'Bu kış, insan yaşayamayacak
kadar havalar soğuk olmak!'…
…
Bütün gece odun kesmekten bitap
düşen beyaz göçmen, nefes nefese ve
endişe dolu, titreyen bir sesle sormuş;
'Nerden anladın?'…
…
Yerli, bilmiş bilmiş sırıtmış;
'Eski bir Kızılderili sözü var!
Beyaz adam çok odun kesmek,
o kış çok soğuk geçmek!'…
…
İşte böyle…
…
Olaylara bir başka yönden de
bakabilen farklı bir medya olmadığı
için, kuyruğunu yakalamaya çalışan
kedi misali Türkiye'nin bunca sene
kendi etrafında dönüp-debelenip
durması da işte bu yüzdendi!
…
Son on üç yılda Türkiye'nin mucizevî
atılımında Medya'nın çeşitlenmesinin
rolü büyüktür…
Doğruları, çıkar gözetmeden-sadece
ülke yararı gözeterek dile getirenler,
kara çalmakla meşgul diğer medyayı
ezip geçmiştir!
…
Rakamlarını iyi bildiğim için sadece
kendi grubumuza bakarak şunu ifade
edebilirim;
'aTV-Sabah' liderliği sürdürmekte,
'aHaber' ratingde en üstteki yerini
açık ara korumaktadır…
Gazeteniz 'Takvim' de yurdun her
bir yanında, sabah bayie gelir gelmez
anında tükenmektedir...
…
Elinizde bu gazeteyi tuttuğunuz için
daha iyi fark etmiş olmalısınız ki,
toplum artık erken uyanmaktadır!