Evde bilginiz olmadan televizyonun
karşısındaki kanepenin yeri ezkaza
değiştirilmiş olsa!
Ya da -ne bileyim- buzdolabının...
Kesin, ciddi münakaşa çıkar
değil mi?
...
Çünkü, 'statükocuyuzdur'...
Değişikliklere, az ya da çok
(tüm dünyada olduğu gibi) kapalıyızdır!
Düzenimiz gidişatımız değişmesin;
'Hep böyle kalsın'...
'Hep böyle gitsin' isteriz...
...
Lâkin, gitmeyebilir!
...
Çok yakın bir geçmişte, koskoca
'Sovyetler Birliği' parçalandı...
Şimdi o topraklarda
'15 ayrı Devlet' var...
...
Yugoslavya parçalandı...
'7 ayrı Devlet'e bölündü...
...
Çekoslovakya parçalandı...
Yerinde '2 ayrı Devlet' oluştu...
...
Kimse olacakları önceden göremedi!
...
Irak, Tunus, Suriye, Yemen, Mısır,
Libya, Bahreyn, Fas, Cezayir, Ürdün,
Umman, Suudi Arabistan, Lübnan...
Bu Arap ülkelerinin pek çoğunda da
hiçbir şey eskisi gibi değil ve farklı
nedenlere dayalı da olsa gelişmeler,
kaynamalar az-çok etkisini gösterdi!
Kiminin istikrarı tamamen bozuldu,
kimi hala çalkantılar içinde oraya
buraya savrulup duruyor, kimi de
rüzgârın etkisinin geçmesini umuyor!
...
Yaşananlar sürpriz değildir...
Bir adım sonrasını görüp tedbir
alınmamasından kaynaklanmıştır ve
bu da 'statükocu' zihniyetin bariz
bir yansımasıdır!
...
Peki, bizde durum nasıldır?
...
Elim titreyerek de olsa yazmam
gerekirse, eğer hükümetin dayandığı
geniş halk kitlesi ve dirayetli-sağlam
duruşu olmasaydı;
'Gezi Olayları'...
'17-25 Aralık Darbe Girişimi'...
'Kobani bahaneli hareket' sonuç
vermiş olsaydı, yukarıdaki ülke adları
arasında şu an 'Türkiye'nin de yer
alması işten bile değildi!
...
Bu konuların şakaya gelir yanı yoktur
ve statükoculuğun tezahürü olarak
"n'olacak canım" ile geçiştirilecek
basitlikte de değildir!
...
'İlelebet payidar kalmak' için;
Terörle ilgili yorumlar yaparken...
Liderleri kişisel bazda eleştirirken...
Ve özellikle de 'oy verirken'...
Geleceğe dair son derece tutarlı
öngörülerde bulunmamız ve tüm şahsi
kaprislerimizi de bir yana koymamız
gerekmektedir!
Ülkenin 'Bekası'nın söz konusu
olduğu gözden ırak tutulmamalıdır...
...
Şu da unutulmamalıdır ki, öngörüde,
tahminde bulunup geleceği okumak,
dünyanın her yanında, her babayiğidin
de harcı değildir! Birkaç örnek;
...
(1903) Henry Ford, otomobil
fabrikası kurmak için kredi almak
ister, reddedilir! Bankanın gerekçesi;
'Atlar her daim kullanılacaktır!
Otomobil ancak geçici bir moda
olabilir!'...
...
(1942) TV yayınlarının ilk dönemi!
Filmci Twenty Century Fox Yönetim
Kurulu Başkanı Zanuk'dan açıklama;
'Televizyon, en geç altı ay içinde
piyasadan silinir! İnsanlar her
akşam böyle bir kutuya bakmak
istemezler!'...
...
(1949) ABD'nin ünlü Popular
Mechanics Dergisi: 'Bilgisayar
küçülecek, gelecekte sadece
1,5 ton(!) ağırlığında olacak'...
(O zamanlar, iki katlı geniş bir eve
ancak sığabiliyordu)
...
Kısa süre sonra meydanlarda, iftiralar
atıp bol keseden sallayan, yapılan 'her
şeyi eleştirenleri' de göreceksiniz...
Yapacaklarının-vaatlerinin teminatı
olarak 'yaptıklarını' göstereni de!
Kararda yanılacağınızı hiç sanmam...
