Tarihi 15 Şubat 2015

İşte ‘Cumhurbaşkanı’...

Dünyanın taaa öbür ucundaki

Lâtin Amerika ülkelerinde bile;

Kolombiya'da sokaktaki sıradan

vatandaşa sorduğumuzda,

'Türkiye'yi oldukça iyi tanıyor,

'Tayyip Erdoğan' diye de hemen

ekliyorsa…

Cumhurbaşkanımızın ziyaretini ülke

televizyonları tüm gün ardı ardına

yayınlayıp durduysa…

Küba'da internet yasak olmasına,

ülkede sadece tek devlet kanalı yayın

yapmasına rağmen, sokaktaki sıradan

vatandaşa sorduğumuzda,

'Türkiye'den sevgiyle söz ediyor,

'Tayyip Erdoğan' diye alkış tutma

işareti yapıyor, artık tüm dünyada

sloganlaşan 'One Minute' çıkışını

da takdir dolu tekrara bayılıyorsa…

Meksika'da Devlet Başkanı ihtişamlı

sarayında Cumhurbaşkanımıza adeta

'kanka' yaklaşımı sergiliyor, birlikte

yürürken koluna sıkıca girip sevgisini

aşikâr etme gayretinde bulunuyorsa!

'Yeni Türkiye'nin artık dünyaya

ağırlığını iyiden iyiye koymaya

başladığı her alanda kendini belli

ediyorsa…

Cumhurbaşkanımızın gezisi

kapsamında her üç ülkede de, birçok

büyük-ortak projeye imza atıldıysa…

Kolombiya-Küba-Meksika devletleri,

Cumhurbaşkanımızın;

'Dünya, 5'ten büyük'

'İsrail vahşeti sona ermeli'

'Mısır demokrasiye dönmeli'

'Suriye, diktatörden kurtulmalı'

'BM yeniden yapılanmalı' gibi

fikirlerinin tümüne katıldıklarını

açıkça ifade ediyorlarsa…

Küba Devlet Başkanı Raul Castro,

'Yeni Türkiye'yi çeşitli kararlı

açılımlarla oluşturan Erdoğan'a

'Devrimci' nitelemesinde bulunup,

adeta Türkiye'de toplumun ortak

kanısını dile getiriyorsa…

Ve tüm bunlar Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşı olarak hepimizin göğsünü

kabartacak olağanüstü gelişmeler ise,

o zaman bize de şunu demek düşüyor;

İşte, 'Yeni Türkiye'…

İşte, 'Cumhurbaşkanı'…

Birkaç öngörü;

Kolombiya, 'yerli silah sanayi'mize

hayran, yakında ihracatımız başlar!

Küba'da koruyucu sağlık tekniği çok

gelişmiş, yakında doktorları takviye

için bize gelir, bizden müteahhitler de

imar için bu ülkeye gidebilir!

Meksika ile ticarette ciddi sıçrama

pek yakındır, dünyanın bu on birinci

büyük ekonomisi ile ticari ilişkilerin

en üst düzeye çıkması an meselesi!

Şurası da bir gerçek ki…

Lâtin Amerika'nın hiçbir ülkesinde,

Türkiye'deki gelişmiş yaşam seviyesi

ve benzer cesamette yeni yatırımdan

söz etmek mümkün değil;

Marmara geçiş köprüsü…

Çanakkale geçiş köprüsü…

İstanbul üçüncü köprüsü…

Çamlıca tepesi düzenlemesi…

Dünyanın en büyük Havaalanı…

Bitmek üzere olan Avrasya tüneli…

İki köprü arasına yepyeni tüp geçit…

Bunlar ve sayamadığımız çok sayıda

yatırım hiçbirinde yok!

Pek çok dünya ülkesinin Türkiye'yi

el altından yıpratmaya çalışmasının

temelinde yatan asıl etmen de bu;

'Kıskançlık'…

Ya bizdeki 'Hasetlere' ne demeli?

Gurur dolu bir geziyi tüm ayrıntıları

ile sizlere aktarmanın heyecanı içinde

iken, bir de baktık ki, yakıt ikmali için

önceden belirlenen Dublin yerine

(rotayı iki saat kısaltacağı için)

Houston'un seçilmesi spekülasyonlara

konu edilmeye başlamış bile…

O zaman bunu da belirtelim de

hasetten şişenlerin karnı insin;

Cumhurbaşkanımız yakıt ikmali

sırasında uçakta uyumakta, bir parça

dinlenmeye çalışmaktaydı. Çünkü,

ülke için yine olağanüstü yorulmuştu.

Gerçi yıllardır lâf üretenlerin, yıllardır

iş üreteni anlaması zaten beklenemez!