Tarihi 31 Ocak 2015

Niçin 'Başkan'...

Bakıyorum da, pek de düşünceli

görünmüyorsunuz!

Nasıl olsa Haziran'da AK Parti

yine tek başına iktidara gelir…

Nasıl olsa Tayyip Erdoğan başta…

Nasıl olsa uyum-istikrar devam

eder…

Nasıl olsa kalkınır gideriz işte…

Diyorsunuz!

Bu yüzden de rahatsınız…

Ya koalisyonlu yıllar yine geliverirse!

Ya Beştepe ile Hükümet, kanlı-bıçaklı

oluverirse!

Ya memleket tekrar kriz ortamlarına

sürükleniverirse diye, şimdilik ve hiç

olmazsa on-on iki yıllık gelecek için

endişeli bir beklenti içinde değilsiniz!

Eh! pek haksız da sayılmazsınız…

Tek hesap etmediğiniz, 'ya sonrası'…

'Maşallah' diyelim de…

Son yıllarda istikrara alıştınız!

Cumhurbaşkanı-Hükümet uyumunu

pek normal karşılamaya başladınız!

Geçmişte, çıkan her yasanın veto

edildiği, sen-ben çekişmesinin ayyuka

çıktığı, tokalaşmanın kerhen yapıldığı,

kavga dövüşün gırla gittiği ve bu asık

suratlı-gerilimli ortamın ceremesini de

toplumun çektiği günler elbet çabucak

silindi gitti hafızalarınızdan!

Tut ki, on iki yıl sonra…

Tut ki, bir koalisyon kurulmak

zorunda kalınırsa!

Tut ki, tepede de aksi mi aksi,

memleket gerçeklerine bigâne,

Ekmeleddin-Sezer karışımı bir zât

bulunursa!

Tut ki, ekmeğin fiyatını bile bilmez,

hele surata kitap fırlatma alışkanlığı

da mevcutsa!

Tut ki, itiş-kakışlı günlere tekrar

dönülüverirse!

Bilmem, hem de yakın geçmişteki;

'İflas Sağanağını'…

'Banka Krizlerini'…

'Çöken ekonomiyi'…

'Enflasyon Canavarını'…

'Yatırımların stop ettiği yılları'

hatırlar mısınız?

Koalisyon stresi üzerine bir de bu

devasa dertler eklenirse, kim bilir ne

yaparsınız!

Maazallah, öyle bir dönem zuhur

ederse…

'Başkanlık Sistemi'ne keşke

zamanında geçseymişiz de…

'Koalisyon' denen olguyu sözlükten

silip atsaymışız da…

'Çok başlılıktan' fırsat tam da

ayağımıza gelmişken kurtulsaymışız

da…

Bambaşka bir şey zannedip, 'krallık,

hükümdarlık' gibi bir şey belleyip

keşke karşı çıkmasaymışız da…

Demeyecek misiniz?

Bilirsiniz…

Diyecek olsanız da, bir şey değişmez

öylesi günler geldiği takdirde!

Yazın yemiş olduğumuz hurmaların,

kışın oramızı-buramızı tırmalaması

elbet kaçınılmazdır!

Siz, biz, -elbette Allah herkese uzun

ömürler versin ama- belki o günleri

göremeyeceğiz…

Çocuklarımız, torunlarımız görecek!

Bizlere belâ okumak yerine, şöyle iyi

bir düşünün de, onlar tarafından hayır

duayla anılalım;

'Ufuksuz imişler'…

'Bu toprağı tanımamışlar'…

'Dünyayı kavrayamamışlar'…

Demesinler!

Bizler çok çektik…

Bu memleket çok çekti…

Bari onlar çekmesinler!