Tarihi 14 Ocak 2015

'NET'...

Şu son 'Bedelli Askerlik' sürecinde

bir milyona yakın genç sosyal medya

üzerinden müthiş dayanışma sergiledi!

Twitter takibini bu vesileyle öğrenen

bir kişi olarak, çektikleri sıkıntıya da,

umutvar açıklamalar sonrası sevinçli

hâllerine de sürekli tanık oldum…

Yasanın çıkacağı kesinleştiğinde

şapkaların havalara atıldığı, beni bir

aile büyükleri olarak kabullenip

mesajlarıyla kucakladıkları süreci de

hayatımın en güzel hatıralarından biri

olarak hep anacağım kesindir…

Bu arada, 'Bedelli'nin aynı yılın

1 Ocak'ında doğan için 'var', aynı

yılın bir başka gününde doğan için

'yok' olması karşısında üzüntülerini

dile getiren gençlerimizin duyguları

da elbet önemli…

Baz alınan tarih 31 Aralık olmayınca,

böyle sıkıntılar yaşanması kaçınılmaz!

Umarım, Haziran seçimlerinden sonra

oluşacak Parlamento'da bu düzenleme

de yapılıp iki yüz bin gencimizin daha

mağduriyetinin önlenmesi yolundaki

temennimi şimdiden iletmiş olayım!

Gençlerimizin sosyal medyada örnek

çabası, kırmadan-dökmeden taleplerin

ısrarla dile getirilmesi medya desteği

ile birleşince, siyasetin buna bigâne

kalması pek mümkün değil…

Toplum da bunu pek güzel fark etti!

Sorunların çözüm yerinin, sokakları

yakmak-yıkmak, kuduz köpek gibi

sağa sola saldırmak değil, demokratik

kurallara uygun, legal yollardan hak

arama olduğu anlaşıldı!

'Bedelli'deki çaba trafiğinde,

mesajlara yön veren, dillere yapışıp

kalan, umut aşılayan bir slogan vardı;

'NET'…

Isparta'dan Halil İbrahim Horzum'un

sürekli kullandığı, sonradan neredeyse

tüm gayretlerin ortak sembolü hâline

geliveren kelime, belki de gençlerin

yanar-döner'liği sevmeyen, siyasetin

hep 'NET' olması gerektiği yolunda

beklentilerini de ihtiva ediyordu!

Recep Tayyip Erdoğan'a sempatileri,

belki de bir ölçüde bu özelliğindendi;

Hep 'Dosdoğru'…

Hep 'NET'…

Bu süreçte kader birliği yapan

gençlerimiz, birlikteliklerine, ülkenin

tüm sorunlarında ortak çaba gösterme

yolunda devam etmeyi kararlaştırmış

olacaklar ki, 'Âkil Gençler' adıyla

bir platform kurdular…

Hatta bana da platforma katılmam

yolunda ısrarla çağrıda bulundular!

Ama yanıtım belliydi;

Ne 'âkilem'…

Ne de 'genç'…

'Hımmm!' diyip,

'Onur Üyesi' yaptılar!

Türkiye'nin tüm yörelerinden on

binlerce gencimizin katılımıyla, önce

'Çözüm Süreci'nden başarılı sonuç

alınması için ortak çaba gösterecekler!

Bakanların-Milletvekillerinin de

aralarına katılmasını bekliyorlar;

Genç olanları normal üye, yaşını

başını almışları da onur üyesi olarak!

Görüyorsunuz ya, 'Demokrasi

içerisinde çare tükenmiyor!'…

Platformun onur üyesi olarak ilk

değerlendirmemi yapayım bari;

Global terörü destekleyen ülkelerin

yetkililerinin hiç utanmadan Paris'teki

yürüyüşe katılmaları, trajikomik bir

manzara idi…

Ülkemizdeki tüm ikilikleri çıkaran da,

Paralel Suç Örgütünü kurup başımıza

musallat eden de bunlardır…

İki terörist Paris'te 12 kişiyi öldürdü!

Bunlar yine anında, 'İslam-Terör'

bağlantısı kurmaya çalıştılar!

Oysa,

aynı süreçte 15 Musevi'yi ölmekten

kurtaran da bir Müslüman'dı…

Ama adını bile anmaya yanaşmadılar!

'Çözüm Süreci'ni baltalamaya

kalkışan olursa biliniz ki, o maşaları

organize eden de yine aynı hainlerdir!

Ancak, gençler de tek yürek olarak,

bu maşaları kırmaya muktedirlerdir;

'NET'…