Dile getirilen iki yüz öneriden sadece
biriydi 'Osmanlıca'…
Hükümeti eleştirmek için fırsat bilip
hemen üzerine atladılar, Milli Eğitim
Şurası üzerinden algı operasyonu
başlatılıverdi…
Amaçlanan, kafaları bir de bu yönden
bulandırmaktı!
…
Keşke, yeteri kadar öğretmen tedarik
edilebilse de, hiç olmazsa farkındalık
oluşturulabilse diye düşünenler –ben
de dâhil- oldukça fazlaydı toplumda;
İnkılap denilince 'Reform'un…
İnkilâp denilince 'Köpekleşme'nin
anlaşılması gerektiği keşke yaygın
olarak bilinebilse idi!
…
TBMM'nin salonuna Atatürk'ün sözü
diye; 'Egemenlik, kayıtsız-şartsız
Milletindir' yerine, vecizesi, o'nun
ağzından çıktığı hâliyle yazılabilseydi;
'Hâkimiyet,
bilâ kayd-ü şart Milletindir!'…
…
Madem hâkimiyet milletindi,
o zaman, halkın neredeyse bir
'yaşam biçimi' hâline gelen
AVM'lerin kapatılması kararı da
ne demek oluyordu?
Ortaya çıktı ki, bu da sadece bir
Milletvekilinin teklifiydi ve başlatılan
algı operasyonu üzerinden toplum bir
kez daha şüpheye düşürülmüştü…
…
Özellikle hafta sonları AVM'lerde
geçiyor, bunların kapatılacağı haberi
ile belli kesimler tarafından yine
tedirginlik yaratılmaya çalışılıyordu!
…
Bu arada belirtelim, bizde olduğu
gibi, New York'ta, Tokyo yahut
Berlin'de de, halk AVM'lerde vakit
geçirme alışkanlığına sahip.
Hem, sabah girip-akşam çıkmacasına!
Yemeklerini bile orada yerler…
…
Elbet, lokantalar sürekli denetlenir,
'Gıda Mühendisleri' tarafından!
…
Bizde bu işi 'zabıtalar' yapıyor…
Mutfakta fare varsa, kazan paslıysa
fark edebiliyorlar!
Ya yemekte kullanılan malzemeleri,
sunuma hazır yiyecekleri kim tahlil
edecek, kontrollerini kim yapacak?
'Gıda Mühendisleri' ama…
…
Şu an yüzlercesi Bakanlıktan kadro
bekliyor ya da benzer işyerlerinin,
kapasiteleri doğrultusunda Gıda
Mühendisi çalıştırmak zorunda
olacakları bir yasal düzenlemeyi…
Belediyeleri de eklemeliyiz tabii!
…
Bilmem, yemeğe başlamadan önce
lokanta mutfağını görme talebinizi
garsona ilettiğiniz hiç oldu mu?
'Gıda Mühendisi' çalıştırılmadığı
için, zaten görseniz de düzen-temizlik
dışında pek bilgi edinemeyecektiniz!
…
Aslında, bu uzman mühendislerin
varlığı, bir işyeri için 'çağdaşlık,
modernlik' anlamı da taşıyacaktır…
Öğretmenlerimiz, bizlere ilkokuldan
itibaren bu duyarlılığı aşılamamışlar
mıdır!
…
Gerçi, ağacı yaşken eğmeye çalışan
'Sınıf Öğretmenliği'nde ciddi açık
var ve öğretmen adaylarımız, kadro
bulunduğunda öğrencilerle buluşup
insanî konularda onlara duyarlılık
kazandırmak için sabırsızlanıyorlar…
…
Öğretmenlerimiz, sosyal medyayı
kullanarak bu taleplerini duyurmaya
çalışıyorlar! Bizlere de bu sorunları
yetkililere iletmek düşüyor elbette…
Tabii, farkına vardığımız daha başka
sorunlar, kadro bekleyenler, yasal
düzenleme talep edenler de mevcut…
Onları da peyderpey gündeme taşırız!
…
Ancak en mühimi 'öğretmen' sorunu!
'Milli Öğretim' değil, malûm;
'Milli Eğitim' Bakanlığı…
Sorunları öğrenmek için Sosyal
Medya'da gezinirken, mükemmellerin
yanı sıra, belki birkaç şey bilen ama
'eğitilememiş cahillere' de bol
miktarda rastladığımı belirtmeliyim!
Öğretimle birlikte eğitimi de layıkıyla
veren öğretmene ihtiyaç had safhada!
…
'İlim cehli giderir, eşeklik baki
kalır' diye boşa söylememişler!