Tayyip Erdoğan'ı, seven-sevmeyen,
hayranlıkla-ağzı açık, dinler-izler…
…
Kimi, kendini kaptırıp televizyon
karşısında bağırarak slogan atar…
Kimi, sülaleden gelen alışkanlıkla
farklı partiyi tutuyor olmakla birlikte,
boş bulunup alkışlamasın diye ellerini
sıkıca önüne bağlar, içinden 'helâl
olsun' dediği etraftan duyuldu mu
endişesiyle de çevresine beklenmedik
ani-kuşkulu bakışlar fırlatır!
…
Diyeceğim o ki…
Bu memleketin yarısı tam bir
'Erdoğan' fanatiği, diğer yarısı da
kendi kendine bile itiraf etmekten
çekiniyor olmakla birlikte, bilinçaltı,
gizli bir 'Erdoğan' hayranıdır!
…
Elbet, gözünü-ruhunu kin bürümüşleri
hâriç tutmak lâzım! Onlar bu tespitin
dışında kalan bir avuç tuhaf tip'tir…
'Ne emmeye, ne gömmeye gelir'
denilen, işe yaramaz cinslerdendir!
…
'Erdoğan'ın idol olmasının altında,
bilgi, beceri, hitabet, mütevazılık ve
toplum aşığı olma vasıflarının
karmasından kaynaklı karizma yatar!
Bu karizmanın son aşaması 'Ustalık'
dönemidir!
…
Gelelim, 'Davutoğlu'na…
…
Yeni Başbakanın hususiyetlerinin de,
her alanda fevkâlade yüksek seviyede
olduğunu görmekteyiz…
Bilgi birikimi, yönetme yeteneği,
uluslar arası alanda tecrübe, memleket
sevgisi, topluma-demokrasiye inancı
ve bağlılığı ile, başlangıçta olmasına
rağmen tüm artı puanları toplayıverdi!
…
Peki, eksik olan birşeyler var mı?
…
'Erdoğan'dan sonra Başbakanlık
yapmanın zorluğu ortada…
Buna rağmen öyle derinlemesine bir
uçurumun varlığından söz etmek pek
mümkün olmamakla birlikte, önceki
akşam yayınlanan tv söyleşisini baz
alacak olursak;
…
Belki konuşma temposunu biraz daha
artırmalı…
Önemli konularda sakinliğe ara verip,
heyecanlanmanın sakınca olmadığını
bilerek güçlü duygusunu karşıya tam
hissettirebilmeli...
Toplum beklentilerine, soru gelmese
dahi yanıt getirme gereği duymalıdır!
…
Örneğin;
H. İbrahim Horzum, Tufan,
Görkem, Altuğ ve daha binlerce
gencimiz, söyleşiyi tv karşısında
pür dikkât izleyenlerdendi…
'Bedelli Askerlik çıkacak mı?'…
'Ne zaman çıkacak?'…
'Yaş sınırı-Bedel ne olacak?'…
Bu soruların yanıtını bekleyen, aileleri
ile birlikte beş milyon kişi gibi, onlar
da şaşkın, ekrana bakakaldılar!
'Ne soruldu!'…
'Ne söylendi!'…
…
Gerçi çıkacağı artık iyiden iyiye belli
oldu. Cumhurbaşkanının seçim öncesi
sözüne Başbakanın destek verdiği de
kuşkusuz…
Yine de 'Davutoğlu'nun ağzından
müjde almaya, insanların alışması
gerektiği de gözden uzak tutulmamalı!
…
Öyle ya,
dokuz ay sonra 'seçim' var…
Ve hadi diyelim,
şu an 'kalfalık' dönemi…
…
'Ustalık' aşamasına geçiş için seçim
kazanmak mutlak gerekiyor!
Ve bu da ancak, 'Büyük Usta'nın
izini iyi takip etmekten geçiyor…