Dünyanın en büyük 'Havaalanı'
İstanbul'a yapılıyor!
…
Dünyanın, raylı sisteme sahip en
geniş, en yüksek 'Köprüsü'nün
yapımı tamamlanmak üzere!
…
Dünya'nın iki-üç ülkesinde örneği
bulunan deniz dibinden tüp geçit;
'Marmaray'…
Hemen yanında yapımı süren;
'Avrasya Tüneli'…
Hafta sonu hizmete girecek olan;
'Hızlı Tren'…
Enerji ihtiyacına, eli kulağında;
'Nükleer Santraller'...
…
Yolları, limanları, barajları, hizmet
ucuz-üstün kalitede olduğu için tedavi
olmaya Türkiye'ye akın eden yabancı
ülke vatandaşlarını...
Okullardaki son model akıllı tahta ve
tablet bilgisayarları…
Tümü modern görünüme bürünen
kentleri…
Milli yapım uçak, tank, top, roket,
gemi, helikopterleri…
Hastaneleri, okulları, uzayda dönen
uyduları daha detaylarıyla sayamadık,
bunların dünya krizinde başarıldığını
bile daha vurgulayamadık!
…
Yerimiz dar olduğundan, sağlam
temele oturtulan maliyemizi, dolan
hazinemizi anlatamadık, insan hakları
konusundaki ilerlemeden söz etmeye
dahi kalkışamadık…
…
Detaylarına girsek sayfalar dolar, ama
bazı sayfaları hafifçe aralayacak olsak
örneğin;
Avrasya Tüneli ile on beş kilometrelik
güzergahta, Kazlıçeşme-Göztepe arası
iki saatten-on beş dakikaya inecek…
Boğaz tabanının yirmi yedi metre
altından geçecek olan tünelin çapı da
on dört metre olacak!
…
Tünel, ağır taşıtlar, motosiklet ve
yayaların geçişine kapalı olacak,
telefonla tünel içinden görüşme
yapılabilecek…
Proje maliyeti bir-buçuk milyar dolar,
tünel yedi-buçuk şiddetinde depreme
ve olası tsunamilere dayanıklı olarak
inşa ediliyor!
…
Hadi, bir proje daha;
Dünyanın en uzun üçüncü kara tüneli
olacak 'Ovit Tüneli'nin ucunda ışık
görünmek üzere…
Rize'yi Doğu Anadolu'ya bağlayacak
tünel on beş kilometre ve maliyeti de
bir milyar dolar civarında!
…
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, bir
adayın dev projelerin her santiminde
emeğinin bulunması, bunlardan söz
ederken sesinin heyecandan titremesi,
diğerlerinin ise bu devasa projelerden
haberdar dahi olmamaları ilginç bir
tablo olarak karşımızda duruyor…
…
Bir yanda 'atılımı yapan'…
Ülke için 'heyecan duyan'…
…
Diğer yanda 'boş konuşan'…
'Haberdar bile olmayan'…
Dolayısıyla;
'Heyecan dahi duymayanlar'…
…
İşte, 'adaylar bunlar!'…