AK Parti Hükümetlerinin on iki yılda
Türkiye'yi bir uçtan diğer uca nasıl
mamur ettiği, demokrasi alanında ne
gibi atılımlar gerçekleştirdiği herkesin
malûmu…
'Mucize' mi dersin?
'Müthiş değişim' mi?
'Makûs talihin değişmesi' mi?
…
Ama bunu en açık şekilde ifade için;
'Eski Türkiye'…
'Yeni Türkiye'… deniyor!
…
'Eskisi' yirminci yüzyılda kaldı…
'Yenisi' yirmi birincide ortaya çıktı!
…
Şimdi şu soru akla gelebilir;
'Bu gelişmeyi kim sağladı?'…
…
'AK Parti Hükümetleri' elbette!
Bu süreçte yer alan tümü…
Yine elbette;
Bu tabloyu oylarıyla sağlayan kitle!
…
Tamam, öyledir…
Ancak bu noktada, bunlara başkanlık
eden 'Başbakanın' hakkının da teslim
edilmesi gerekmektedir!
…
O zaman, soruyu farklı soralım;
'Tayyip Erdoğan' olmasaydı da
Başbakan başka birisi olsaydı, bu
hükümetler aynı başarıyı gösterebilir
miydi?
…
Bu satırların yazarına göre, o takdirde,
başarının aynen/benzer gerçekleşmesi
hiçbir şekilde mümkün değildi…
…
Çok başarılı bulunan 'A Bakanı'nın…
Çok başarılı bulunan 'B Bakanı'nın…
Bilinen başarısının on'da birini bile
sergilemesi olanaksızdı…
…
Şüphesiz, tüm kabinelere minnet ve
şükran duyarız, kimseyi eleştirmeye
de yönelik değildir elbet bu satırlar…
Ama, o eleştirdiğimiz 'geçmişteki
başarısızlıkların' odak noktasında
'Yeteneksiz Bakanlar'ın değil,
'Yeteneksiz Başbakanlar'ın
yattığı da bir vakıadır!
…
'Başbakan liderdir'…
'Şofördür, pilottur, kaptandır'…
…
Dümen ondadır…
Rotayı o kararlaştırır…
Kıyıya selametle varılması da,
acil tahliye kararı verilmesi de
o'nun sorumluluğundadır!
Alkışın da, yuhalamanın da tek
adresi o'dur!
Dolayısıyla 'netice' o'na aittir!
…
Çankaya'da da dümeni elinden
bırakmaması, bu bakımdan önemlidir!
…
'Varıyorken tam da menzile'
demek yerine…
'Vardık işte menzile' demek,
bu toplumun dileği ve hakkıdır!
…
Erdoğan bir yana…
Diğer tüm kahramanlar bir yanadır!