Tarihi 2 Haziran 2013

Geçme Namert Köprüsünden...

Lâfın devamını bilirsiniz;
"Ko, aparsın su seni!"...
(Mert olmayanın köprüsünden
geçmektense, bırak su seni
götürsün!)
...
Gerçi itiraf etmeliyim ki, aklıma
deyişin argolaştırılmış, halk arasında
bilinen söylenişi geldiği için başlığı
böyle atmış bulunuyorum, o da şöyle;
"Geçme namert köprüsünden
ürkütürsün vak vakları, annenin
bahçesine çam diktim, git topla
kozalakları!"...
...
Elbette kafamız "Taksim'in
Ağaçları"
nda olunca, konuyu
çağrıştıran sözler de otomatikman
geliveriyor akla!
"Çam Dikmek" de bunlardan biri...
...
Hükümetin yüz yirmi adet "Şehir
Ormanı"
kurduğu, yurda dokuz yüz
bin hektar "Yeni Orman Alanı"
kazandırdığı bilinirken, yeşil'e verilen
önem apaçık ortadayken, Taksim'i
güzelleştirmek, yayaların itiş kakışını
önlemek amacıyla yapılan kaldırım
genişletme çalışmalarının niçin bu
kadar tepkiye yol açtığını anlamak
doğrusu pek kolay değil!
...
Tepki, masum bir "yeşili koruma"
çabası olsa idi, geçmişte de bu 'çok
duyarlı' kişilerin, örneğin Sarıyer
sırtlarındaki orman alanına Üniversite
kurulurken kesilen "Kırkbin ağaç"
için tepki koymuş olmaları beklenirdi!
...
Oysa o günlerde, bunca ağacın
kesilecek olmasından dolayı tepki,
zamanın Belediye Başkanı olarak
"Tayyip Erdoğan"dan gelmişti...
Hatta zamanın Cumhurbaşkanı da,
üniversitenin açılışında kekremsi bir
yüz ifadesiyle bunu vurgulamıştı;
"Buraya mâni olmak isteyenler
şimdi neredeler?"...
...
Doğru, kastettiği kişi törende yoktu!
Tayyip bey şiir okuduğu için,
o sırada hapiste yatmaktaydı...
...
Uyuşturucu satıcılarının cirit attığı,
her yanından pis işlerin kokusu buram
buram yükselen iğrenç bir park yerine,
düzgün insanların içinden geçmekten,
oturmaktan çekinmeyecekleri bir güzel
mekân kurulmaya çalışılıyor, bazıları
ise buna karşı çıkıyor!
Akıl yoksunu değillerse, ya işine mani
olunan uyuşturucu satıcılarıdır, ya da
hükümeti devirmenin yolunu sandıkta
değil bu tip karanlık fırsatlarda arayan
demokrasiyi kavrayamamış kişilerdir!
...
Oysa biraz dişlerini sıkabilseler, proje
tamamlandığında bir yandan münasip
yerlere dikilen çamların kozalaklarını
yuvarlayıp oyalanacaklar, bir yandan
da çaylarını yudumlayacaklar...
Keşke biraz sabırlı olabilseler!