Tarihi 3 Mart 2013

İmralı'ya İşemek!



Ortalık karıştı mı, öyle bir
sevinirim ki sormayın gitsin!
İşte şimdi tamam! derim;
"Artık düzelir!"...
...
Hani bir sabah her tarafı kaymış,
'Yogi Kâzım'a dönmüş hâlde
uyanmış çocuk...
Kafa popoda, burun dübürde!
...
Doktorlar çaresiz kalınca,
Hocaya götürmüşler...
...
Hoca, şöyle bir bakmış;
Şurada bir yatır vardır!
diye başlamış söze,
"Götürün, türbesine işetin!"...
...
Aman hocam!
demiş anası-babası;
"Ya çarpılırsa?"...
...
Zaten düğüm gibi olmuş!
demiş Hoca;
"Çarpılırsa, belki düzelir!"...
...
Geçmişte,
"kokmaz-bulaşmaz-statükocu"
politikaların ülkeyi ne hâle getirdiğini
birlikte görüp yaşamadık mı?
"Kulak çenede, bacak omuzda"
değil miydi?
...
Bu hükümet döneminde ise, bizi geri
bıraktıran geçmiş ezberlerin üzerine
teker teker def-i hacet yapılmadı mı?
Böyle olunca da tüm sorunlar
çözülmeye-düzelmeye başlamadı mı?
...
Bacak, kulak yerine gelmedi mi?
Demokrasi, ekonomi, sanayi, ticaret,
yatırımlar, olması gereken seviyenin
bile üstüne çıkmadı mı?
...
Son "Çözüm Süreci Açılımı" da
işte böyle bir şey!
...
İster 'Apo ile görüşmeyi'...
İster 'tutanağın sızmasını'...
İster 'barışa atılan adımı'...
Hangi biri eleştirilirse eleştirilsin
lâf-ı güzaftır!
Temeli olmayan boş lâftır...
...
Ortalığın, bazı kafaların karışması da
durumun düzeleceğinin göstergesidir!
...
Süreç öncesi terör durumuna bak;
"Cin çarpmışçasına bir ülke"...
...
Doktor da neşteri-ilacı-pansumanıyla
çözüm bulamadıysa...
Çocuğu götürüp İmralı'ya işetmeyip
de ne yapacaksın?