Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 1 Eylül 2015

En garip ve nefret ettiğimiz anlar

Lise zamanlarımızı hepimiz hatırlarız. Lise zamanlarımızda karşımıza çıkan anlar vardır. Sizi delirten sizi sinirden çatlatan.
Şimdi biraz lise zamanlarına geri dönelim. O anları hatırlayalım.
Lise derken okulda değil hayatın tüm anlamında.
Tam kendini oyuna verdiğin anda kasmaya başladığında zart diye telefonu birinin durmadan ödemeli araması
Evde tuvaletten çıktıktan sonra eve sonradan gelen birinin benden önce bu tuvalete kim girdi demesi, sizin ses çıkarmamanız ve durumun anlaşılması
Gece herkes evde yattığında tv izlerken sesi yanlışlıkla sonuna kadar açmanız ve ev ahalisinin uyanması
Tam sınıfta hocanın 5 vereceği bir soruyu çözmeniz ve hocanın sizi kaldırmaması ve diğer kişinin bilmesi ve 5'i alamamanız.
Sinemada arkadaki kişinin sizin koltuğun arkasına vurması ve uyardıktan 5 dk sonra gene yapması
Evde yapılan yemeğin tadının güzelliğine doyamadan içinden kıl çıkması ve yemeği bırakmanız
Okulda çantanın fermuarının kendiliğinden açılması ve içinde olan her şeyi kızların görmesi ve sizin utanmanız En Garip Ve Nefret Ettiğimiz Anlar.
Tam güzel filme ya pc'ye dalmışken zart diye elektiriklerin gitmesi
İzlediğimiz film ya da dizilerin son reklamı olduğunda kanal değişmeniz ve sonunda sonuna yetişememeniz
Yakışıklı arkadaşınız ile gezerken kızların size hiç bakmaması ve ona bakması
Misafirliğe gittiğinizde çorabınızın en büyük parmağının yırtılıp fırt diye sıçan gibi aradan gözükmesi ve bunu saklamak için sizin çorabı halının altına gizlemeniz ama bunu herkesin bilmesi
Okulda uzun eşek oynarken ortanızın yırtılması ve donumuzun sınıf ahalince ve kızlarca gözükmesi
İnternette birinin size küfür ettikten sonra direkt sizi engellemesi

VESİKALIK
Dursun iş için başvuruda bulunmuş.
İşe alınması için, bazı belgelerle birlikte 8 adet de vesikalik fotoğraf istemişler.
Dursun vesikalık fotoğrafın nasıl bir şey olduğunu bilmiyormuş. Hemen akil hocası Temel'in yanına koşmuş, durumu anlatmış. "Boyle, boyle..."
Temel: "Vesikalık fotoğraf, pilduğum kadaruyla, belden yukarı çekilen fotoğrafdur..."
Dursun: "Eee, ne edeceuz?"
Temel: "Sen şuraya çukur kaz, içine gir. Ben de fotoğraf makinesi getireyum, çeker veririz"
Dursun başlamış çukur kazmaya. Temel de fotoğraf makinesi getirmeye gitmiş.
Gelince bir de bakmış ne görsün?
Dursun 8 tane çukur kazmış!..
Temel: "Ula Dursun, neden 8 tane çukur kazdun?"
Dursun: "8 tane vesikalık lazım ya"
Temel: "Ula salak, ne gerek var idi, ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiş idum da!..

ŞEYTANI LANETLE
Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek ; Ölmeden önce şeytan ve onun kötülüklerini lanetle der. Ancak adamdan ses çıkmaz.
Papaz gene; Ölmeden önce şeytanı ve kötülüklerini lanetle" ama adamdan gene ses çıkmaz.
Papaz iyice kızmış bir şekilde; Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam? "Nereye gideceğimi bilmeden kimse hakkında yorum yapmak istemiyorum. "

ŞİKAYET
Genç kadın şikayetlerini anlatıyordu:
-Birincide yoruluyorum. İkincide göğsümde ve bacaklarımda ağrılar başlıyor. Üçüncüde bayılacak gibi oluyor, kalp çarpıntılarım ve nefes almam fazlalaşıyor.
Doktor sordu:
-Peki birinciden sonra neden vazgeçmiyorsunuz?
Genç kadın:
-Nasıl vazgeçerim doktor dedi.
Apartmanın dördüncü katında oturuyorum.

ÇİÇEK KARTI
Büyük bir marketin açılışında, renkleri ve biçimiyle bir açılış için hiç de uygun olmayan bir çiçek geldi. Market sahibinin gözü, dikkat çekici bu çiçeğin üzerindeki karta ve nota ilişti. "Son uykunda rahat uyu"
Adam çiçeğin ve notun kimden geldiğini çözmeye çalışırken, telefondan arandığını bildirdiler. Arayan çiçekçiydi. Çiçekler ve üzerindeki kartların karıştığını bildiriyor, özür diliyordu.
Market sahibi, olur böyle şeyler dedi. "Yalnız"dedi çiçekçi,"Sizin kartınız da bir cenaze törenine gitti."
Adam merak etti "Peki, o kartta ne yazıyordu?"
Çiçekçi, kekeleyerek söyledi o kartın üstündeki notu: "Tebrikler, yeni yerinizde başarılar diliyoruz."