Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 26 Mayıs 2015

Eldiven almak bu kadar zor mu?

Yolda yürüyen bir adamın gözü, yeni açılan mağazaya takılmış ve "İçeri gireyim bakalım neler var" demiş. Mağazaya giren adamı, güler yüzlü bir tezgâhtar karşılamış.
Tezgâhtar: Hoşgeldiniz, mağazamızı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Size nasıl yardımcı olabiliriz? Ne bakmıştınız?
Adam: Merhaba. Bana eldiven lazım.
Tezgâhtar: Lütfen şu bolüme geçin, oradaki tezgahtar sizinle ilgilenecek.
Adam: Merhaba. Bana eldiven lazım.
Tezgâhtar: Kışlık mı, yazlık mı istiyorsunuz?
Adam: Kışlık.
Tezgâhtar: Öyleyse lütfen su bolüme geçin, oradaki tezgahtar sizinle ilgilenecek.
Adam: Merhaba, bana eldiven lazım.Kışlık.
Tezgâhtar: Merhaba efendim, deri mi yoksa yün mu ?
Adam: Deri.
Tezgâhtar: Öyleyse lütfen şu bolüme geçin, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.
Adam: Merhaba, bana eldiven lazım.
Kışlık ve deri.
Tezgâhtar: Merhaba efendim. Gerçek deri mi istiyorsunuz yoksa sahte deri mi?
Adam artık sinirlenmeye başlamış.
Adam: Gerçek deri.
Tezgâhtar: Şu bolüme geçin lütfen, oradaki tezgâhtar sizinle ilgilenecek.
Adam: Eldiven istiyorum. Kışlık ve gerçek deri .
Tezgâhtar: Tabi, kollarınızı uzatırmısınız, parmaklarınızı da iyice açın.
Adam: Tabi, buyurun.
Tezgâhtar: Yandaki bolüme geçin lütfen.
Adam: Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?
Ben eldiven istiyorum. Verinde gideyim.
Tezgâhtar: Telaşlanmayın, siz gerçekten nasıl bir eldiven arıyorsanız, siz en uygun eldiveni alacaksınız. Biz sizi maksimum derecede memnun edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Eldiveninizin bu paltoya uygun olmasını mı istiyorsunuz ?
Adam bağırmaya başlar...
Adam: Evet Adam bir sonraki tezgâhtarın yanına gider.
Adam: Ben kışlık, gerçek deriden, fermuarlı, bu paltoya uygun, bu ellere giyebileceğim bir çift eldiven istiyorum.
Tezgâhtar: Tabi efendim. Fermuarlı mı olsun, çıtçıtlı mı ?
Adam: Fermuarlı.
Tezgâhtar: Şu tezgâhtarla görüşmeniz gerekiyor.
Tam bu sırada kapıdan içeri bir adam girer. Bir elinde altından beton parçaları dökülen klozet, diğer elinde tuvalet duvarından birkaç parça fayans, bağırır.
- İşte bu benim tuvaletim, bu da tuvaletimin fayansı, artık verin şu tuvalet kağıdını…

GERİ GETİRİN
Satıcı, "Tamam efendim" demiş ve getirmiş.
Adam sormaya başlamış: Bu paraşüt kesin açılır mı? Satıcı: Açılır. Açılmazsa sağ kolu çekin. Yine açılmazsa yedek kolu çekin.
Adam, "Ya o da açılmazsa? diye sormuş. Satıcı: Olur mu hiç öyle şey beyfendi. Ürünlerimiz garantilidir, geri getirin değiştiririz!

SOBA BORUSU
Ev sahibi, bunlara bir şey ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden bir metre kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı: "Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış."
Fizikçi: "Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş."
Jeolog: "Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış."
Matematikçi: "Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış."
Antropolog: "Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş." Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.
Adam cevap verir: "Boru yetmedi."

DEMİR PARMAKLIK
Temel, git bak. Eğer bahçedeki demir parmaklıklar uzun ise üstünden, kısa ise altından atlarız demiş.
Temel gelince şöyle demiş:
- Maalesef dostum!Kaçamıyoruz.
Çünkü demir parmaklıklar yok!

AlkışlıYorum
Yabancı plakaya alışık olmayan polisimizden bir anons... "AG Elli dört... Beş yüz kırk... Beş binnnn... Uff! Almancı kardeşim, çek şu arabanı gözünü seveyim" diyen yurdum polisine bir alkışşş...