Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 16 Mayıs 2015

Kilo almışsın!

"Ya evet" denilerek geçiştirilen, aslında kafada sandalye kırılarak cevap verilmek istenen önerme cümlesidir.
Hiç beklenmedik bir anda gelindiğinde hazırlıksız yakalanıldığı için saçma sapan cevaplara bizi itebilir. Hatta savunma mekanizmasıyla tepkili bir şekilde reddedilir. Aslında görünen köy klavuz istemez.

KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR

Cümleyi kuran kişiye cümleyi kurduran kişi tarafından etrafta bulunan bilimum alet edevatı kafasına fırlatma gerekçesi olarak gösterilebilinecek cümleciktir, çok dikkat etmek gerekir.
Önüne "Yanlış anlama ama", "Darılma ama" söz öbekleri eklenerek şiddetinin azalacağı zannedilen ithamdır.
Fakat birine "İki gözün var" demek ne kadar mantıksızsa bunu demek de o kadar mantıksızdır.
Eğer sen karşındaki kişinin kilo aldığını fark ettiysen merak etme, o da zaten fark etmiştir çoktan.

NİYETİ KÖTÜ İNSAN

İyi niyetli olarak kullanıldığını hiç duymadığım cümle. Bunu zayıf birine zaten söylemezler, kilo sorunu olan birine biraz daha canını acıtmak için söylerler...
Her ne kadar seni sevenlerin bunu uyarı amaçlı, dikkatini o yöne çekmek için ya da "çok değişmişsin" manasında söylediği iddia edilse de değildir. Kilo alan biri bunun farkına varır ve genellikle de kilo sorunu olanların hayatta büyük bir ihtimalle en fazla farkında olduğu şeydir bu.
Söylenmesine gerek yoktur, siz onu söyleyince de o kişi hemen kilo vermeyecektir. Verebilse zaten verir, sizin söylemenize
gerek yok!..

DOKTOR

Hasta, hastaneye giderek bir dahiliye uzmanına görünür. Doktor hastayı soyar ve "Nefes al bırak, nefes al bırak" diyerek muayenesini tamamlar. Hasta parayı çıkarır ve doktora uzatır: "Kokla-bırak, kokla-bırak..."

PİLETÇİ

Temel otobüse binmiş. Sormuşlar, - Ne yaptın, bilet aldın mı? - Piletci sankim pilet almamuşum gibi paga manali manali paktu. - Peki sen ne yaptın? - Pen de sankim pilet almişum gibi ona manali manali paktum.

MEKTUP

Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanları bir bakmış Cemal'in elinde bir mektup, okuyor. "N'apıyorsunuz" demiş.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo pağa.
- Peki Cemal'in kulaklarındaki pamuk ne?
Temel:
- Mektubu tuymasin diye...

FİLOZOF

Temel, Cemal'e sorar:
- Bucün ögleye cok güzel bir sey yedum, pil pakalum nedur?
- Ola ne pileyum?
- Pi golayluk edeyrüm sagaa... Yedugum sey "P" ile baslayiii...
- Pilav...
- Yok...
- Pirasa...
- Yok...
- Pasturma...
- Yok...
- E.. Pilemedum, sen söyle...
- Pamya!..

ALKIŞLIYORUM

Annem arabasını, torpidosu için dantel örecek kadar çok seviyor. Geçenlerde arabayı çarpmış ve farı kırılmış. Babamın anlattığına göre trafik polisinin önünde "Yavrumun gözü çıktııııı!" diye ağladığı için polisler heyecanlanıp ambulans çağırmışlar.

DAVRANIŞ BİÇİMLERİ

Değişik ülkelerden gelmiş insanlar aynı masada birer kadeh şarap ısmarlarlar. Şaraplar gelince bakarlar ki her birinin kadehinde birer karasinek vardır. Acaba kim nasıl tepki verecek?
İşte bu sorunun cevabı :
İsveçli, aynı kadehte yeni şarap getirilmesini ister.
İngiliz, yeni kadehte yeni şarap getirilmesini ister.
Finlandiyalı, sineği kadehten alır ve şarabı içer.
Rus, şarabı sinekle içer.
Çinli, sineği yer fakat şarabı içmez.
İsrailli, sineği yakalar ve Çinliye satar.
Yunanlı, şarabın üçte ikisini içer ve yeni şarap ister.
Norveçli, sineği yakalar ve yem olarak kullanmak üzere balığa çıkar.
İrlandalı, sineği ezerek şaraba karıştırır ve İngiliz'e ikram eder.
İskoç, farkında olmadan şarabı sinekle içer, sinek boğazına takılınca, "Allah kahretsin şimdi içtiğimi kusacağım" der.
Amerikalı, lokantaya tazminat davası açar ve 65 milyon dolar tazminat talep eder.
Türkler'i masada temsil etmekte olan Temel ise yandaki eczaneden bir sinek ilacı almaya gider...