1 Nisan Şakası (2): Bir paket ortasında beyaz krema bulunan bisküvi alınır. Birkaç tanesi alınır ve içerisindeki krema boşaltılıp yerlerine diş macunu sıkılır. Daha sonra kurbanımızın karşısına geçip ağzını sulandıracak gibi normal bisküvilerden yeriz. Şakaya maruz kalacak kişi tabii ki sizden birkaç bisküvi ister ve sizde diş macunlu bisküvilerden ikram edip hemen oradan kahkahalarla kaçabilirsiniz.
1 Nisan Şakası (3): Bir nevi dürbün görevi görebilecek bir boru bulunur ve ağız kısmı siyaha boyanır. (ayakkabı boyası makbuldur). Daha sonra da kurbanımızın yanında gözünüzü değdirmeden bir yere bakıp, "Aaaa ne ilginç" deyip keklenmesini ve boru ile gözlerinin çevresinin boyanmasını zevkle izleyebilirsiniz. Ayakkabı boyası yerine eğer beceriniz var ise reçel ile de yapabilirsiniz.
1 Nisan Şakası (4): Bu şaka meşhurdur o sebeple bu şakayı bilmeyen biraz saf birini bulmanız gerekiyor. Birer bardak çay konur ve kurbana "Bir beceri deneyine var mısın?" denir. Kurban da muhtemelen "Varım" der ve iki baş parmağını masaya koymasını söyleyin ve hemen sıcak bardak çayı iki parmağın tam üstüne koyun ve olacakları keyifle izleyin. Ya çayı devririp yanacak ya da çay bardağından kurtulmak için türlü şebeklikler yapacaktır. Favorimdir ancak kaynar ısıdaki çayı kullanmayınız.
1 Nisan Şakası (5): Bir mandalina alın ve hemen altını küçük bir madeni para kadarlık bir büyüklükte çıkartın. Ama dikkatli çıkartın çünkü geriye koyacağız.
Daha sonra mandalinanın içi bir ince bıçak ya da çay kaşığı gibi bir şey yardımı ile boşaltılır.
Ardından mandalina içerisine un, reçel, mayonez v.s. doldurulur ve mandalinanın altı itina ile kapatılır bir bant yardımı ile de sağlamlaştırılır.
Daha sonra kurbana mandalina ikram edilir ve kurbanın eli ile uygulayacağı basınç sonrası üstü başı batacaktır.
Sizde kaçacaksınız tabii ki…
NOT: BU ŞAKALARI YAPARKEN LÜTFEN DİKKAT EDİN. DAYAK YİYEBİLİRSİNİZ. BENDEN SÖYLEMESİ.
İLK İŞ
Delikanlı okulu bitirdikten sonra müracaat ettiği mağazada çalışmak üzere işe kabul edilmiş. Büyük bir sevinçle ertesi gün işe başlamak üzere mağazaya gelmiş. Mağaza yöneticisi sevecen ve sıcakkanlı bir şekilde delikanlıyı karşılayarak, "Hoşgeldin" diyerek ve delikanlının eline bir süpürge tutuşturarak, "İlk önce şu süpürgeyle arka taraftaki rafların altını temizleyiver" demiş.
Delikanlı kızgın bir şekilde; "Ben üniversite mezunuyum" demiş. Yönetici bunun üzerine bir adım geriye çekilerek: "Özür dilerim, bilmiyordum. Süpürgeyi bana verirsen nasıl temizlik yapman gerektiğini gösteririm."
ALKIŞLI YORUM
Üst üste yaptığı hatalardan dolayı kızdığım personelime odadan çıkarken, "Allah müdür olunca sana sen gibi personel versin" dedim, "Beddua etmeyin müdürüm" deyip odadan çıktı. Bu çocuğun tek takdir ettiğim yanı kendini bilmesi.
Aslında sanıldığı gibi okumayan bir millet değiliz. Türk erkekleri bildiğini okur, bayanları ise erkeklerin canına
okur!..
