Buz gibi bir havada ceketini size veren erkeğin donmaya yakın halde "Yooo hiç üşümüyorum ben" demesi küliyen yalandır...Yalandır ama sevimli, asil, düşünceli bir yalandır... Hatta içinden "Ya ne kadar yavaş yürüyor soğuktan anam ağladı kaba etimi hissetmez oldum. Bu romantiklik adamı bozuyor ya" diye geçiriyordur bundan emin ol.
Başka bir kendini Don Juan sanan bir arkadaş aşağıdaki yalanın daniskasını atmıştır. "Ben şimdiye kadar hiç bir kıza çıkma teklifi etmedim, hep onlar geldi beni buldu.Zaten ben hiç aşık olmadım da. İstediğim her kızı bakışlarımla elde ettim." Vaaavv bir süperman bakışı felan var galiba. Ya ne yaptın büyük atttın hayvanların kursağında kalıyor. Ufak at da civcivler yesin.
Bir başka karizma yapacağım diye çırpınan bir arkadaşın yalanı da aşağıda örnekle verilmiştir; "Gizlim saklım yok güzelim benim, hiç sevmem gizli kapaklı işleri" Evett hiç sevmez gel sen de buna inan güzelim. Eğer inanırsan gizli kapaklı kısmının sadece kapağını alırsın sonra tenceresi için yuvarlanıp durursun. "Kedileri çok severim" Evet bu arkadaş inanın instagram hesabında da kedilerle poz veriyordur. Ulan geçen mahellede gördüm pistt diye kediyi kovalıyordun.
Birden kedisever olur.Kesin kızın hesabında kedi videolarını izledin şimdi kedi gibi sırnaşıyorsun. "Ben fazla tv izlemem.
İzlersem de belgesel kanallarını izlerim." İnanmayın kızlar evet insan anatomisi hatta kadın anotimisi hakkında belgeseller izliyor emin olun. Dikkatli olun kızlar bu versiyonlardan uzak durun. Yarın devam edecek
101 dalmaçyalı
Doğumevi bekleme salonuna hemşire koşarak girer, ilk sırada oturan adama yaklaşarak;
"sizi tebrik ederim, ikiz çocuğunuz oldu." der.
"Ne tesadüf!" der adam. "minnesota ikizleri basketbol takımındayım!..
" Bir saat sonra, aynı hemşire yine koşarak gelir; mr.smith ismini anons eder.
Mr.smith yerinden heyecanla doğrulur.
Hemşire; "artık üçüz babasısınız." der.
Mr.Smith şaşırır ve "olacak şey değil! Ben de 3m şirketinde çalışıyorum!" der.
Hemşire bir daha göründüğünde üçüncü adama; "eşiniz dördüz doğurdu, kutlarım." der.
Adam da şaşkınlıkla; "ben de four seasons otelinde çalışıyorum!" der.
O sırada yanda oturmakta olan Temel hafif baygınlık geçirerek oturduğu yerden aşağı doğru kayar. yetişip müdahale eden hemşire ise şöyle sorar; - İyi misiniz, ne oldu size?..
Temel kendine gelmeğe çalışarak doğrulur:
- Temiz havaya ihtiyacum var; 101 dalmaçyalılar mağazasının müdürüyüm de.
AlkışlıYorum
Karşısında şebeklik yaparak güldürmeye çalıştığım 5 yaşındaki kızımın, "Baba, iyi misin?" sözüyle kendime geldim.
