Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 2 Şubat 2015

Kedilerin hayat anlayışı

Açılan her kapı yeni bir fırsattır. Ne zaman açılmakta olan bir kapı görürseniz, o an kapının ardına doğru koşun. 3 saniye önce, diğer tarafa doğru koşarak geçtiğiniz kapı olsa dahi.
Yerim içerim yatarım arkadaş. Ohh. Bu insanlar da ne salak lan iki miyavlıyorum yemek veriyolar eheheh. Aha geliyo bak bitanesi miaaooww mieeaaaooww aha bıraktı mamayı haha şapşal la bunlar.
Neyse şunları yiyiim de bi 2 saat yatiim köşede.
Bir şey hareket ettiği sürece önemlidir. Önemli olduğuna inanıyorsan ve hareket etmiyorsa dürtmelisin.
Camı tırmala içeri gir, kapıyı tırmala daha içeri gir. sıcağa daha sıcağa...
Seninle oyun oynayacağına kıçını devirmiş yatıyor mu? Uyandırmak için komidinin üstündeki her şeyi teker teker devir. Bunu yaparken de büyük bir ciddiyetle yüzüne bak.
"Onlar ne öyle, bizim kız ütü mü yapmış, oh, tertemizdir onlar, mis gibi kokusu, gidip yatayım biraz üzerlerine, nasılsa saçma ama şirin bir şekilde uyuyunca bana kızmazlar, hem mis gibi kokarım" gibi düşünceleri barındırır.
Kısa saçlı modern teyzelere yapış, hayatın kurtulsun.
"Hür doğdum hür yaşarım kime ne kime ne, köle miyim sana ben sana ne sana ne" anlayışıdır.
Benim yemimi ver, arada benle oyna, sıcak bir yuva, güzel bir ev, yeri gelince çiftlesme, yeri gelince depresyon, yeri gelince manik dönem. Misafir gelse de cırmıklasam.
Kendi kuyruğunu yakalamanın hayatına renk katan bir oyun olduğu anlayışına sahip olacak kadar maldır, kısırdır, döngüdür.
En akıllı canlı benim. Ama ispatlamak zorunda değilim.
Karton kutular önemlidir. Buldun mu içine gir. Poşet de olur. Ama karton daha iyidir.
Aa dolap kapağı açılmış hemen içine girmeliyim.
Ooo temiz kum, kaka yapayım bir dal.
Her akşam kapının önünde bekle, eve kim erken gelirse onunla birlikte ol. Diğeri gecikmeseymiş...


Taş
Telefon çalar. Arkadaşın ayağı kırılmış hastaneye kaldırmışlar.
Hemen arkadaşı ziyarete gittim. Odasına çıktığımda arkadaş durmadan gülüyor ve babası bu duruma sinirlenip ona bağrıyordu...
Kahkaha atan arkadaşım bir an durup bana, "10 dakika müsade edin de doya doya güleyim" der ve bizi dışarı çıkarır. 10 dakika sonra geri döneriz.
Arkadaşım anlatmaya başlar...
- Abiciğim sabah okula gitmek için evden çıkmıştım, sonra ayakkabıma küçük bir taş girmiş beni rahatsız ediyordu. Ben de ayağımı sallayarak ayakkabımdaki taşın çıkmasını sağlamaya çalışıyordum. Bir müddet taşı hissetmiyor 5-6 adım sonra tekrar taşı hissetmeye başlıyordum. Buna bir son vermek için elektrik direğinden tutup ayağımı var gücümle sallamaya başladım, orada bulunan çöpçü...
- "Vaayy anaaa adamı elektrik çarpıyor" diyerek bana elindeki süpürgeyle vurdu ve ben havada uçarak yere çakıldım...