Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 20 Kasım 2017

Kadınlar sevgililerini en olmadık şekilde nasıl kıskanırlar?

Erkek ve kadın, ikili ilişkilerde kıskançlık yaşamaya yatkındır. Fakat erkeklerin aksine kadınların kıskançlık durumları oldukça abes ve komiktir.
Akla hayale gelmeyecek şeyleri kıskanan kadınları ele alalım ki sorularına cevap bulamayan üyelerimiz de oh beee bu muymuş? diyebilsinler.
Pasaklı olsanız sorundur, olmazsanız daha büyük sorun!
İşe giderken biraz şık giyinirsiniz.
Vay anam vay! Sen misin öyle yapan?
"İşe gidiyorum deyip başka yerlere mi gidiyorsun?" derler. "İş yerinden bana fotoğraf yolla" diye mesaj atarlar. İş yerinde çalışan kadınları merak etmeye başlarlar. Sonu gelmez. Koltuk altı sökük atleti giymeye devam edin yoksa haliniz duman.
Şunun şurası bir parfüm canııım!
Sen parfüm sıkmazdın bu kadar, banyodan sonra sıkmıyorsun ama dışarı çıkarken sıkıyorsun, bu deodorant çok güzel kokuyor, bundan bir daha satın alma. Şaka değil arkadaşlar, bunların hepsini duyacaksınız. Şaşırmayın.
Hayırdır her gün saç mı taranırmış?
Yahu zaten senin dırdırın yüzünden on seneye kalmaz kafamda saç kalmayacak.
Bırak bari şu an sahip olduklarımla mutlu olayım. Bir saç taranması kıskanılır mı demeyin. Ona da el attı kadınlar.
Yok artık! Beni erkek arkadaşımdan kıskanma bari kadın!
Geçen hafta halı saha maçına laf söyledin gitmedim. Bırak bu hafta balığa gidelim... Vallahi arkadaşlar o suratı çekerim diyorsanız buyrun gidin, gezin arkadaşlarınızla. Ama sizi men edeceği yatağı da hesaba katarak hareket edin. :):
Siz arkadaşlarınızla buluşacağınız zaman kız arkadaşınızın aklında beliren tilkileri görseniz hayat felsefeniz u dönüşü yapar. kizlarsoruyor.com/sinirlibiber

BİR HİKAYE
Ekşisözlük yazarı Life is drunk, muhteşem bir yazı yazmış. Erkekler bu hikayeden ders çıkarsın lütfen.
Babam dün anjiyo oldu. Hiç böyle bi şey beklenmiyordu bana da söylemediler.
İş çıkışı öğrenince apar topar hastaneye gittim. Kalbe giden 2 damarda tıkanıklık varmış, stent takmışlar falan filan ama neyse ki gayet keyfi yerindeydi. Odada oturuyoruz. Babam bana döndü birden.
- Senden bi şey isticem.
- Söyle baba. Ne yapayım? Karşıdaki kebapçıdan 1.5 Adana mı yaptırıyım?
Sokarız gizliden odaya.
- Salak salak konuşma be. annenle ikimizin fotoğrafını çeksene.
- Aman baba ne fotoğrafı hastane odasında?
- Lan çek hadi. Feysbuk'a koycam.
Altına da "bu kalbe giden damarlar bi tek sana açık" yazıcam.
Bu anda anneme öyle bi bakışı var ki sanki kasıklarında 4 kiloluk kum torbasıyla yatan biri değil de ortamlarda "yorgun kalp" rumuzuyla takılan Don Juan.
Anneme bi baktım o nasıl güzel bi gülümsemedir lan. "Yhaaa ufff deli bu adam yhaa" bakışını en hırt adam olan ben bile çok net gördüm. Adam kalp krizinin eşiğinden dönmüş, ördeğe işiyor ama o haliyle bile bir kadına söylenebilecek en güzel şeyi söylüyor. Sonra bana dönüp "Öğren bunları bak nasıl da pamuk gibi oldu annen" bakışı attı sanırım ama tam emin değilim çünkü gözüme stent kaçmıştı. Yooo ağlamadım ki yooo nalakası var?

DİLENCİ
Brooklyn Köprüsü'nde, bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş.
Dizlerinin dibine bir tabela koymuş.
Üzerinde "DOĞUŞTAN KÖR" yazılıymış.
Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş. Bir reklamcı bunu görmüş.
Tabelayı almış arkasına bir şeyler yazmış, olduğu yere tekrar bırakmış.
Ne olduysa olmuş..... Gelip geçen ve bu tabeladaki yeni yazıyı okuyan herkes, başlamış dilencinin önündeki şapkaya, habire para atmaya....
Bir cümle yetmiş onca kişiyi etkilemeye ve dilencinin sapkasının kısa sürede ağzına kadar parayla dolup taşmasına...
"Güzel bir bahar günü... Ama ben baharı görmüyorum...

AlkışlıYorum
Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı istiyorum.
Daha ikinci gün: "Örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi?" deme cesaretini gösterdiği için.