Ben yok muyum ben de varım ve sergiliyorum.
Neden mi? Eee kopmayalım sosyal medyadan.
Sistemin çarkından, dışarı çıkarsak topmlumun halini bilemeyiz. Eee sonra biz ne yazacağız arkadaş. Bizim işimiz herkesin düşündüğünü ucu tıkanmış tuzluk gibi dibine vurarak mizaha dökmek.
Tüm sosyal medya uygulamalarında olduğu gibi insanların acayip ciddiye aldığı bir ortam oldu. Poz vermek için kasanlar, profilden daha iyi çıkıp sadace sağ taraftan ya da sol taraftan foto çektirenler.
Halbuki bu melet program güzel manzara ve objeler çeken arkadaşlar için güzeldi ilk zamanlar be. Sonra makyaj hileleri yapanlar, özlü sözlere abananlar, hayranlarına seslenen popstar, mesaj kasanlar derken ben çok eğlenir oldum bu programdan.
Hele 150 bin tane filtre ile oynayarak çektiğimiz fotoğraflar 20 beğeni alsın diye kasmalar oldu, tadından yenmez hale geldi.
Hiçbir yerde kendimiz olamıyoruz oysa hep kendimiz olmak istiyoruz.
Eyyy gidi günler eyy ne güzeldi. Analog makinelerle fotoğraf çekilir sonra gidip fotoğrafçıya onları tab ettirip, tonla para verirdin. Sonra onları samimiyet süzgecinden geçicek kadar sizi tanıyan, salondaki kanepede oturan eşe dosta sevgiliye gösterirdik. Haa birde acaba nasıl çıkacak fotolar diye beklerdik heyecanla.
Bir de yeni nesil eş-sevgili bulma platformu da aynı zamanda. Karşı cins bulup, paylaştığı fotoğraflara iltifatlar eder, birkaç gün sonra instamesage yapmaya davet edersin ya da hemen 5-6 kişinin bir araya geleceği bir buluşma ayarlarsın.
Sonrası da onlara kalır. En azından Türkiye'deki kullanımı budur.
TAGLAMA HASTALIĞI
Hatun kişilerin taglama hastalığından dolayı tiksindiğim sosyal fotoğraf paylaşma hedesi. Şimdi hatun bir cafede oturuyor, belli arkadaşına demiş ki hadi çek beni instagrama koycam. Normal bir fotoğraf, kız var önünde kahve var başka bir şey gözükmüyor. Asıl olay şurda, tamam fotoğrafı paylaş banane ama bir tag döşüyor altına şunun gibi; (Bu arada hepsi bir resmin altına yazılmış) #aşk#instamood#bogazdakahvekey fı#kahveicmek#instabogaz#superimb en#hadikızlartoplan#herkesburada#m asadaoturangüzellik#çılgınkız#şekerli kahve#instakahve blablablabla... Yeter yahu!" "Takip edeni takip etme" ya da "takip etmeyeni takip etmeme" gibi saçma bir psikolojiyle, kişiyle olan tüm arkadaşlık ilişkilerini gözden geçirenler var. Tek kalemde silenler, tribe girenler, zorla beğendirip takip ettirenler.
3 ÇOCUK
Yeni evli çift balayından dönerler ve kadın kocasına: 3 tane nur topu gibi evladımız olacak der.
- İyi de nerden biliyorsun.
- Kendileri annemin evinde bekliyorlar..
SARIŞIN
Sarışının biri sinemaya girip, filmi seyretmek istiyordu. Gişeden biletini aldı. Birkaç dakika sonra geri dönüp bir tane daha aldı.
Sonra bir bilet daha, bir daha...
Gişedeki görevli dayanamadı; "Hanımefendi karaborsa yapıyorsun galiba. Bu kaçıncı bilet alışınız?" Sarışın: "İçeride bir deli var" dedi. "Tam kapıdan girince biletimi yırtıyor. Bende gelip yenisini almak zorunda kalıyorum!"
DOKTOR -HASTA İLİŞKİSİ
- Gel bakalım nasılsın bugün?
- İyiyim doktor - Artık kendini civciv sanmıyorsun dimi - O artık eskidendi doktor - Bravo demek iyileştin - Evet iyileştim ve büyüdüm, artık tavuk oldum - ??!!
NİKAH MEMURUNA HAYIR DEMEK
Avusturya'da gelin adayının dalga geçmek için nikah memurunun ''evlenmek istiyor musunuz?'' sorusunu ''hayır'' diye yanıtlaması, düğünün 10 hafta ertelenmesine neden oldu.
Oberösterreichische Nachrichten (BEN YORULDUM OKURKEN NASIL
BİR GAZETE İSMİ) gazetesi, çok sayıda davetlinin katıldığı Steyr bölgesindeki nikah töreni sırasında genç kızın ''şaka'' yaptığını söylemesine rağmen, nikah memurunun töreni iptal ettiğini yazdı.
Avusturya yasalarına göre, evlenmek isteyen çiftlerden birinin olumsuz yanıt vermesi halinde, çiftin evlenebilmesi için en az 10 haftanın geçmesi gerekiyor.
AlkışlıYorum
Beşinci sınıfa geçti oğluşum, takdir almış, telefonda müjdeyi veriyor ve hemen ekliyor "Karne hediyesi ne alayım diye düşünme anne. Ben iki çekirdekli, çok kilobaytlı dizüstü istiyorum." "Peki," diyorum "çekirdek alacağım sana, hem de taneyle değil, kiloyla! Otur dizüstü, balkonda çitle çitle bak etrafına."
