Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 25 Eylül 2017

Çayı şekersiz içenlerin bildiği durumlar

Ülkemizde en sevilen içecek belki de çaydır. Ancak son yıllarda çayı şekersiz içenlerin sayısı oldukça arttı, hatta bunla ilgili iki taraf karşılıklı ikna çalışmalarına başladı. Sayıları giderek artan çayı şekersiz içen insanların bizzat anlayacakları 15 durumu sizler için derledik. Çaylar hazırsa başlayalım!
Çayı şekerli içen insanları asla anlamazsınız, öyle çayın gerçek tadı alınmıyor ki zaten!
Başarılarınızla övünürsünüz, sonuçta hak ettiniz, çayı şekersiz içmek her yiğidin harcı değildir ki!
Dakiksinizdir, çayın şekerini karıştırarak harcayacak vaktiniz de yoktur haliyle, kim bilir belki de bu yüzden bıraktınız şekeri.
Acılar karşısında dağ gibi dimdik durmayı bilirsiniz. Acı çayı içen insan, hayatın acılarından mı korkacak?
Acıyı sevmek olur mu, hani hayat bir oyundu?
Eleştirilmekten korkmazsınız. Ortamda "Iyy, nasıl şekersiz içersin çayı, iğğrençç!!" diyenlere inat yudumlarsınız çayınızı.
Çay kaşığına olan bakışınız adeta bir düşmana olan bakışınızı yansıtır. Dosta güven, düşmana korku salar!
Hayatınızda fazlalıklara yer yoktur.
Fazla insan, fazla şeker hepsi gereksizdir sizin için.
Sabırsızsınızdır. Şekerli çay içmeyi bırakır bırakmaz kilo vermeyi hedeflemeniz bundandır.
Edebiyat seversiniz. Çünkü neden sevmeyesiniz?
Çay edebiyatı en sevdiğimiz şey...
İddialısınızdır. Çayı şekersiz içmenin binbir türlü faydasını anlatır durursunuz.
Dostlukların değerini her zaman bilirsiniz. Çayla simitin arasına şekeri asla sokmazsınız!
Size göre çay toplum için değil, çay içindir. Yani insanlar çayı şekerli içerek ne elde edebilirler ki?
Her şeye hak ettiği değeri verirsiniz.
Elbette çaya da!
Çok seversiniz, kolay vazgeçersiniz.
Size zarar vermeye görsün, anında bırakır gidersiniz!
Acınızı içinize gömmesini bilirsiniz, daima gülümsersiniz. Şeker gibi insansınızdır yani.
Şekerli ya da şekersiz, çay içmek güzeldir. onedio.com

UÇAK
Temel uçaktayken uçağın motoru arızalanmış. Herkes panik içinde...Temel gayet sakin sakin otururken yanındaki adam da telaşlanıp koşturmaya başlayınca dayanamayıp patlamış: UŞAĞUM NİYE ENDİŞELENEYSUN UÇAK SENUN DEĞULKİ.

​HIRSIZLIK
Komiser pek telaşlı bir kadın sesi tarafından o yakınlardaki bir adrese çağırılmıştı. Söz konusu ev soyulmuştu.
Komiser de evin hanımına birkaç sual sorduktan sonra 'Anlayamadığım bir nokta var, hanımefendi' dedi.
-Ne gibi?
-Beni hırsızlıktan altı saat sonra çağırdınız. Halbuki her şeyin yerlerde olduğunu, bütün çekmecelerin çekildiğini bütün dolapların kapılarının açık olduğunu söylüyorsunuz. Bu manzarayı görünce soyulduğunuz hemen aklınıza gelmedi mi?
-Hayır. Kocamın bir kravat aradığını sandım.

​LATİNCE
Adam doktora, sabahları keyifsiz kalktığından, az da olsa çalışınca fazla yorgun düştüğünden uzun uzun dert yandıktan sonra, tıbbi terim kullanmadan hastalığının ne olduğunu izahını istedi.
Doktor derhal teşhisi koydu:
- Koyu bir tembellik. Başka bir şey değil...
Hasta bir an düşündükten sonra tekrar sordu:
-Şimdi de bunun tıptaki adını rica ediyorum. Latince olursa daha iyi, karıma ve bizim müdüre söylemek için..

KAYNANALAR
Bir gün gelin kaynana dolu otobüsün biri pikniğe gidiyormuş otobüs kaza yapmış bütün kaynanalar ölmüş. Sonra gelinler çıkıp dışarıda göbek atmaya baslamış. Tek bir tanesi ağlıyormuş.
- 'Sen neden ağlıyorsun?' diye sormuşlar.
- 'Ben kaynanayı evde unuttum da ondan' demiş.

AlkışlıYorum
Ufaklık okuldan eve geldi ve kapıdan girer girmez "Aferin baba, senin hazırladığın ödeve öğretmen 100 verdi" dedi. Annesi 60 almıştı!