Zekadan mı yoksa genlerden mi kaynaklanır bilmem ama kadınlar muhakeme yeteneği gelişmiş varlıklar olarak tartışmadan galibiyetle ayrılır.
Çoğu zaman erkeklerin, "Uzatmamak adına susuyorum", "Tamam haklısın, kabul ediyorum" veya "Tamam sustum, söyleyecek bir şey bulamıyorum" serzenişleri mağlubiyeti kabul edip, "Nasıl olup da bu kadar mantıklı konuşursun?" manasına gelmektedir.
Erkek olarak herhangi bir tartışma olayında pozisyonlar zaman içinde değişse bile iki durumda da nasıl haksız çıktığınıza bir türlü inanamayıp, ışık görmüş tavşan gibi şaşakalırsınız.
Haksız çıkmaya başladığı anda karşı atağa geçmek suretiyle, olmayan olgulardan şüphelendiğini belirterek erkeğin savunmaya geçmesine yol açar.
- Bu eteğin boyu ne böyle hayatım...
Neden bu kadar kısa?
- Sen de geçen bir kıza bakmıştın!
- Tebrikler mükemmel mantık!
Kimi şirinlik yapar, kimi küser falan...
Ama genelde kullanılan ve en etkili yöntemler çirkefleşmek, çamura yatmak...
'Sen bana bunu mu demek istedin' ile başlayan her cümle erkeklerin aleyhine kadınların lehine devam eder...
O da bilir altındaki anlamı ama kazanma hırsından ötürü söyler...
Yıllarca bile söyleyebilir hatta...
Erkek: Sen de saçma sapan davranıyorsun ama... Sana yakışmıyor.
Kadın: Tamam ben saçma sapanım.
Erkek: Ya öyle...
Kadın: Tamam ya hastayım ben, ruh hastasıyım, tamam ya kapat.
Haksız çıkmaya başladığında ağlayarak ya da üzülmüş görünerek yufka yürekli erkeğin hassasiyetini kullanır. Erkek dayanamaz, göğsüne kafasını yaslayıp saçını okşarken, kadın içten içe sessiz kahkahalar atar.
Hiçbiri işe yaramazsa ve haksız çıkıyorsa 'kaçan kovalanır' kuralını uygular.
Sinirlenip, 'Ben gidiyorum' der ve erkeğin panikleyerek konuyu unutup onun gitmesini engellemesini sağlar.
Baktı ki bütün bunlar da işe yaramıyor.
Son çare olarak haksız çıktığı anda dişiliğini kullanır. Erkeğin aklını başından almak suretiyle konuyu unutturur.
Çene üstünlüğünü unutmamak gerekir...
Bıdı bıdı doğuştan gelen bir özellik olduğundan, erkekler her tartışmada haksız duruma düşmeye mahkumdur.
Bu kadar sağlam silahları kızlar acımasızca kullanırken, erkeklerin tartışmada haklı çıkması zaten beklenemez.
KIZILDERİLİ
Temel ve Dursun, Güney Amerika'da bir kampa giderler. Rahat olsun diye, karyolada yatmaya başlarlar. Temel üstte, Dursun alttadır. İlk gün ve ikinci gün kızılderililer gelip Temel'i döverler. Fakat Dursun'a hiçbir şey olmamıştır. Temel, Dursun'la yerini değiştirir. Üçüncü gün de, kızılderililer gelir ve şef: - "Yahu, biz üstteki adamı çok dövdük, bugün de alttakini dövelim" der ve yine Temel'i dövüp giderler.
DENİZ
Açık denizde geminin kaptanı ölünce 'Karadeniz'li diyerek Temel'i kaptanlığa getirirler... Bir gün, iki gün derken işler iyi gider. Fakat üçüncü gün sabaha karşı gemi karaya oturunca bütün tayfalar:
- "Ne ettin de karaya oturttun gemiyi kaptan?" diye sorar. Temel cevap verir:
- "Pen pişey etmedum... Denuz pitti..."
SARIŞIN
Vinç operatörünün yanlış bir hareketi yüzünden vinç zincirlerine bağlı bulunan kocaman, köklerinden sökülmüş bir ağaç birden kayar ve yol üzerinde harekete hazır bekleyen otomobilin kenarına çarpar. Otomobildeki sarışın hışımla dışarı fırlar ve bağırır:
- Benimle birlikte gelin ve bu olayı kocama anlatın!
Sarışın yatıştırılmaya çalışılır. Vinç sahibi, şirketin gerekli sigorta ödemesini yapmaya hazır olduğunu anlatmaya çalışır ama sarışın ısrar eder:
- Olmaz.. Her şeyen önce kocamın karşısına bu kez benim bir ağaca değil, ağacın bana çarptığını doğrulayacak bir tanık götürmeliyim.
ADRES
Temelcik, okul dönüşü annesine,
- Pugün öğretmen bir soru sordi, pir tek pen pildum.
- Soru neydu, uşağum?
- Pizim evin adresi daaa...
AlkışlıYorum
Sevgili annem, halkla ilişkiler bölümü mezunu olduğum için altın günü olan günlerde evde kalıp misafirlerine güleryüz göstermemi istiyor. Neymiş; onun arkadaşları da halkmış, ben de halkla ilişkiler uzmanıymışım!
