Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 20 Temmuz 2017

Erkeklerin zevk aldığı şaşırtıcı şeyler

Herkesi mutlu eden eylemler vardır ama erkekler mutlu olmak konusunda oldukça basit şeylerle ilgileniyor. Buyrun size bir erkeği mutlu eden şeyler:
9-10 Halı saha maçında gol kralı olmak:
Futbol seven her erkeğin içinde bir adet Messi, bir adet Hagi mutlaka yatar. Gerçek hayatta atılamayan efsane goller, onlar için müthiş tatmin edici olaylardır.
Yemeği yarım ekmek bandırarak dibine kadar sıyırmak:
Bunu kadın erkek herkes sever ama adamların içinden çıkan doğal hali bu herhalde. Menemeni sıyırdığı o büyük ekmeği ağzına atarken bir hayal edin. Öyle bir mutluluk ifadesi yok!
Mangaldan sorumlu devlet bakanı olmak:
Mangalın başında durmak, yemesinden daha zevklidir bazı erkekler için. O etlerin, mantarın, biberin sorumluluklarını alarak oturdukları mangal başı, adeta bir rehabilitasyon gibidir. Hele ki "Nasıl, iyi pişmiş mi?" sorusuna olumlu yanıtlar alıyorlarsa of ki ne of!
Saatlerce ne yaptığını tam olarak anlamadıkları iş makinelerini seyretmek:
Bir adamdan borç para isteyeceğiniz en güzel bu an olabilir. O iş makinesi seyrederkenki hallerini başka hiçbir şeyle takas etmezler. Allahım nasıl da seviyorlar belli değil.
Vites değiştire değiştire, makas ata ata araba kullanmak:
Manuel araba kullanmak, nedense erkekler için epey bir zevk verici eylem. Açıkçası bir kadın olarak buna çok anlam veremesem de böyle bir gerçek var. Çıldırıyorlar valla!
Tuvalette uzun uzun gazete okumak, telefonla oynamak:
İnsanoğlunun en altta yatan zevk alma dürtüsüyle kültürel ögeleri birleştirmesinin sonucu erkek vücudunda hayat buldu. Bayılıyorlar böyle şeylere.
Saatlerce sırtını hart hurt kaşıtmak:
Bizim de sırtımız kaşınıyor ama nedense erkekler kadar bu işten zevk almıyoruz. Yalan söylediğimi düşünen en yakınındaki erkek bireye baksın.
Köpüklü ya da köpüksüz, hamur gibi yoğrulurmuşçasına masaj yaptırmak:
Bir erkek bi seks yaparken, bi de masaj yaptırırken en çok kendinen geçiyor herhalde. Normal masaj!
Dere kenarında, gölde ya da denizde bir şekilde balık tutmak:
Doğayla iç içe olmak herhalde onların en çok zevk aldıkları şeylerden biri. Balık tutan bir erkeğin başka mutluluklar düşünmesi en azından o an için pek mümkün değil.
Karpuzun en iyisini, en tatlısını seçmiş olmak:
Seçtiği karpuz iyi çıkan bir erkeğin yüzündeki o imparator edasını bir düşünün.
Dünyaları verseniz, kan kırmızı çıkmış karpuz kadar mutlu edemezsiniz.
Evde öyle bomboş, saatlerce uzanmak:
Tavana da bakabilir, televizyon da seyredebilir fark etmez. Hiçbir kadın bu kadar yatmaktan hoşlanmaz ama adamlar gerçekten bu işi seviyor.
Anlamıyoruz ama seviyorlar...
Göbeksiz, yakışıklı ve genç olduğunu duymak:
Kadınlar iltifata çok alışkın olduğu için bizdeki etki, erkeklerdeki gibi olmuyor. İster 35 yaşında olsun ister 75; bir erkeğin bunları duyması onda antidepresan etkisine yol açar.
Bilmem ne liginde oynanan maçın kuponunu tutturmak:
"Bilmem ne deyip geçme, iyi para veriyor" dediğinizi duyar gibiyim.
İddaa ya da at yarışı kuponu tutturmuş bir erkek birey, 15 dakikalığına hayatta hiçbir sorunu kalmamış bireydir.
onedio.com

PARA YUTMAK
Geçen gece nöbetteyken acile 3 yaşında, para yutmuş bir hasta geliyor. Babasına ne kadar yuttuğunu soruyoruz; "1 TL" diyor.
Yapılan tetkikler sonucunda bir adet 50 kuruş ve iki adet 25 kuruş tespit ediyoruz.
Baba bir şekilde haklı olduğu için sadece aramızda gülüşerek konuyu kapatıyoruz.

HELALLİK
Tatile giden, hayat dolu yaşlı teyzemiz güya helalleşiyor. "Hadi çocuğum, hakkınızı helal edin, hayat bu; siz ölürsünüz ben göremem, veya siz kör olursunuz beni göremezsiniz..."

MÜŞTERİ
Kırmızı ışıkta durduğum anda yanımdan iki motosikletli ışık hızında ve tek tekerlek üzerinde geçti. Ben ağzım açık olayı izlerken yanıma yanaşan 112 ambulansından doktor camı açtı ve bana:
''Gördün mü bizim müşterileri... Hey maşallah!'' dedi.

CENAZE
Çok sevdiğimiz dedemi kalp krizi sonucu kaybettik. Sevilen bir esnaf olması sebebiyle cenazesine oldukça büyük bir kalabalık katıldı. Biz taziyeleri kabul ederken uzun süredir görmediğim bir arkadaşım beni gördü ve geldi. "Bu kalabalık da ne böyle?" diye sorunca gayet normal bir şekilde "Dedemi kaybettik" dedim. Cevabı beni o an bile krize sokmaya yetti: ''Bu kadar insan hala bulamadınız mı?''

DOĞUM
Ailem beni aldırmak istemiş. Doktor, "Burada alamayız, daha iyi şartları olan bir hastaneye gitmelisiniz" demiş. 100 km. uzaktaki üniversite hastanesine gitmek bizimkilere zor gelmiş ve ben doğmuşum!

AlkışlıYorum
Sınıfımızda duygu panomuz var, sabah gelen her öğrenci kendisini nasıl hissediyorsa resmini o ifadenin altına yerleştiriyor. Her zaman pozitif olan ve her gün "mutluyum" kısmına resmini koyan öğrencim o gün "sinirliyim"e koymuş ve ben de büyük bir merakla soruyorum "Ne oldu oğlum, gel bakalım bugün neden sinirlisin?" diye. Gelen cevapla gülme krizinden sınıfı terk ediyorum. "Mutluda yer bulamadım öğretmenim!"