Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 26 Haziran 2017

Huzur veren sofraların en samimisi: Bayram kahvaltısı

Normal zamanlarda, öğlen bile yataktan çıkıp kahvaltıya gitmesi zor olurken, bayramda bu kural yıkılır. Erkenden ama zevkle kalkıp o kahvaltı sofrasına oturulur. Her zamankinden daha güzel, daha samimi bir sofra kurulmuş olur; iyi ki var. Genelde tüm aile bireylerinin dahil olduğu, bazen misafirin dahi bulunduğu, bayram namazı nedeniyle normalden erken yapılan yemek seansı.
Normalden erken olması, nerden geldiği bilinmeyen huzur verir, sevilenlerle birlikte olunca, mutluluk da verir.
Dünyanın en güzel şeyidir.
Hiçbir arkadaş ortamı, romantik ambiyanslı yemek, lüks sofra bu kahvaltının tadını vermiyor arkadaş...
O zeytinler, reçeller, domates ve biber söğüşü, bayram için hazırlanan yöresel yemeklerden minik minik kupleler... Sıcak anne böreği ile başlayıp bitmesi istenilmeyendir. Hele ki çay...
126 bardak içtiğim oldu. Fırından alınmış 4 taze ekmek 3 simit, sütçü- yoğurtçudan alınmış 250 gram kaymak, börekçiden alınmış kürt börekleri su börekleri ve kol börekleri ile dedemlere hücuma geçilir.
Bayram kahvaltısı ne güzel şeydir. Şöyle ki sabah er kişi bayram namazına gider, eşini ve annesini uyandırır. Adam namaz dönüşü eve geldiğinde kahvaltı hazırdır. Annesi börek sarmış, eşi sofrayı hazırlamış, çayı demlemiştir. Hoş sohbet ile kahvaltıyı yaparken çocuklar da uyanır masaya dahil olur, keyifle sohbetle kahvaltı yapılır.
Final 'ev baklavası' ile son bulur, gün güzel başlar.
Sandalyenin birinde, görünmezinden baş misafir 'bayram ruhu'nun arz-ı endam ettiği farklı bir sofra.
Oturanlar daha bir şen şakrak, çay kaşığının şıngırtısı daha bir neşeli, herkes ve her şey daha bir süslü püslü; donatella bir masa.

RAMAZAN BAYRAMI KLİŞELERİ

Bu bayram da yine sıklıkla göreceğinizi düşündüğümüz bazı klişeler.
Babamın 3 gün boyunca yediği her şeyden sonra "Aha orucumuz bozuldu ehiehiehi" demesidir. Yıllardır hiç vazgeçmedi.
Sağdan mı soldan mı öpeyim ilk kargaşasında dudak dudağa öpüşmek zorunda kalmaktır yaşlı teyzelerle.
Arefe günü gecesi kuaförlerin sabaha kadar çalışması da bir Ramazan Bayramı klasiğidir.
Şeker gibi bir bayram geçirmemizi dileyen insanlara maruz kalmaktır.
En klişesi "Ramazan nasıl geçti anlamadık" geyiğidir. "İlk gün daha dün gibiydi."
'Eee evlilik var mı ufukta?' sorusu da bir bayram klasiği olarak durur ortada...
"Abla valla çıkmadan yedik, bir şey hazırlama bizim için" gibi cümlelerdir.
'Bu sene baklavam iyi olmadı' her sene duyarım bu cümleyi. Suç ya yufkayı satanda, ya pişiren fırında...

PSİKOLOG HASTA

Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne bir dikdörtgen çizip;
- Bu size neyi hatırlatıyor? diye sorar.
Hasta:
- İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.
Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer. Hasta bu kez:
- İçi kadın dolu bir oda, der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de:
- Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince psikolog dayanamaz:
- Tamam beyefendi, der. Sen seks manyağı, bir kadın budalası… Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır:
- Ne, ben mi? Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtan beri bana terbiyesiz resimler çizip duruyorsun...

AlkışlıYorum

Öğretmenliğe yeni başladığım yıllardı.
Arka sıralardan iri yarı bir erkek öğrenci geldi ve tuvalete gitmek için izin istedi. İzin veremeyeceğimi söyledim ama beni ikna etmeye tek bir cümle yetti. "Buraya yapıyorum o zaman."
En kocaman alkışı anteni düzeltmek için çatıya çıkan, kendini sağlama almak için de beline ip bağlayıp ipin diğer ucunu da, "Bu kadına güven olmaz" diye önce balkondaki demire sonra yengeme bağlayan amcamıza yollayalım.