Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 23 Mart 2017

Türk vampir olması durumunda yaşanabilecek muhtemel hadiseler

Devamlı yabancı filmlerde vampirlerin neler yapıp ettiklerini izliyoruz. Türkiye'de elbette durum biraz daha farklı olurdu. Bizim değerlerimiz ve toplumsal yapımız, Türk vampirleri de etkilerdi. Kimi zaman vampirliğin temel kurallarına aykırı şeylerin de yaşanması kaçınılmaz olurdu.
Türk Vampirler, Vampir Avcısı Buffy'den Kesinlikle Korkmazlardı:
Hatun güzelmiş, atın ölümü arpadan olsun deyip karşısına cesurca dikilirlerdi. Hatta kendisiyle savaşmak yerine asılmayı tercih ederlerdi.
Blade, Türkiye'de Dilediği Gibi At Koşturamazdı:
Filmlerde onca vampiri öldürmesine rağmen kimsenin gıkının çıkmadığı Blade, Türk vampirler karşısında sıkıntı çekerdi.
Blade'in bir vampirle dövüştüğünü gören mahalleliler kahveden adam çağırıp, Blade'e sopalarla dalarlardı.
Türk Vampirler, Kanı İnce Bellide İçerlerdi:
Tadının böyle çıktığını söylerlerdi.
Kanın Tek Bir Damlası Bile Ziyan Edilmezdi:
Kurbandan arta kalan kan ekmekle sıyrılırdı. Eğer biraz fazla arttıysa konuya komşuya götürülürdü.
Öğrenci Vampirler Mecburen 2. Öğretimde Okurlardı:
Başka çareleri olmazdı. Harç parasını daha çok öderlerdi. Bu durum onları üzer ve sinirlendirirdi. Liseliler de akşam lisesine giderlerdi.
Memleket Çakma Edwarlarla Dolardı:
Alacakaranlık filminin serisinden etkilenen gençler, kızları etkilemek için Edward tarzına bürünürlerdi. Ergen vampirler arasında Edward modası başlardı.
Gece Sokaklarda Gezip İnsan Avlamak Zor Gelirdi:
Üşengeç vampirler kan bankası soyup ömür boyu idare etmenin yolunu ararlardı.
Türk Vampirler, Kesinlikle Sigara İçerlerdi:
Nasılsa 'Hastalanma, ölüm derdi yok' diye günde iki üç paket sigara içerlerdi.
Sarımsağa Karşı Dayanıklı Tek Vampir Türü, Türk Vampirler Olurdu:
Özellikle mantıyı sarımsaklı yoğurtla yemeyi seven Kayserili vampirlere, vampir avcılarının sarımsak silahları hiç işlemezdi.
Gündüz Çalışamayacakları İçin Hepsi Gece İşlerinde Çalışırlardı:
Geneli asgari ücret alırdı. Gece bekçiliği veya benzincide pompacılık yaparlardı.
Haç İşaretinin, Türk Vampirler Üzerinde Etkisi Olmazdı:
Yabancı filmlerde vampirleri öldürdüğünü gördüğümüz haç işareti, bizim vampirlere anlamsız gelirdi. Türk vampir avcılarının, cevşen ya da tesbih kullanmaları gerekirdi.
Halı Saha Maçları Baklavasına Değil 7 Ünite Kanına Yapılırdı:
Tabii, hepsi de gece oynanırdı bu maçların.
Vampirler Toplum İçerisinde 2. Sınıf Vatandaş Olarak Görülebilirlerdi:
Ülkemizde ötekileştirme maalesef gayet yaygın. Vampirler de kesinlikle buna maruz kalırlardı.
Kız Babaları "Benim Vampire Verecek Kızım Yok" Derlerdi:
Vampir gençler bekar kalırlardı. Bunlar büyük ihtimalle işsiz olacaklarından kız babaları da SSK'ları yok diye kızlarını vermek istemezlerdi.
Türk Vampiri, Vefalı Olurdu:
Kanını emdiği insandan helallik isterdi. Kanı emdikten sonra oluşan yaraya kolonyalı pamuk bastırırdı.
Türk Vampirler fukaranın, Garibanın Kanını Emmezlerdi:
Zaten kanlarını emen çok zavallıların, bir de biz dokunmayalım derlerdi.
Dişi Vampirler Kesinlikle TİKİ Olurlardı:
Kendilerini gümüş kazıklarla öldürmeye gelen avcılara ucuzcu muamelesi yapıp, "Iyyy, gümüş mü o? İnsan altın ya da pırlanta bir şey getirir" derlerdi.
Dracula, Türk Vampirler Arasında Çok Saygı Görmezdi:
Filmde Dracula'nın Türk düşmanı olması bizim vampirlerin pek hoşuna gitmezdi. Bu yüzden kendisine saygı duymazlardı.


AZRAİL HIRSIZ
Şoförlük yapan adam yolda ilerliyormuş.
Yol kenarında duran birisinin elini kaldırdığını görünce yanaşmış ve yolcuyu arabaya almış. Arkaya binen yolcunun, siyahlar içerisinde gizemli bir görüntüsü varmış. Şoför sormuş:
- "Kimsiniz beyefendi, yolculuk nereye?" Adam cevap vermiş :
– "Ben Azrail'im. Canını almaya geldim." Bunu duyan adam ciddiye almayarak cevap vermiş:
- Şaka mı yapıyorsun kardeşim. Ne Azrail'i?
- "Ne yani benim Azrail olduğuma inanmıyor musun? O zaman gerçekten Azrail olduğumu size ispatlayayım. 350 metre ileride elini kaldıran ve araba bekleyen bir kişi göreceğiz. Onu da arabaya almalısın" Bunu duyan şoför ilerlemeye devam etmiş. Arkadaki adamın dediği gibi 350 metre sonra yol kenarında elini kaldıran bir adam görmüşler ve arabaya almışlar. Yeni yolcu, şoförün yanına oturmuş. Şoför, iyice heyecanlanmaya başlamış. Yeni binen yolcuya arkadaki adamı göstererek, "Bu adam Azrail olduğunu iddia ediyor" demiş. Yanındaki yolcunun cevabı üzerine iyice korkmuş:
- "Ne yolcusu, ben arkada kimseyi göremiyorum ki!" Arkadaki yolcu araya girmiş.
- "Gördün mü? Beni senden başka kimse göremez. Çünkü ben senin Azrail'inim. Senin canını almaya geldim. Şimdi canını almadan önce arabayı durdur, yol kenarında 2 rekat namaz kıl" demiş. Bunu duyan şoför sona geldiğini düşünerek mecbur arabayı durdurmuş ve yol kenarında namaz kılmak için arabadan inmiş.
Sonra ne mi olmuş?
Ne olacak, bu oyunu daha önceden planlayan 2 hırsız arkadaş arabayı çalıp uzaklaşmışlar :)


AlkışlıYorum
Ailecek kenelerden korkuyoruz ama hepimizin farklı bir sebebi var. Annem "Kırım komple kanamalı ateşli" hastalığından, kardeşim "Kırım Kongo kanaması atışı" hastalığından, babam "Kırın konvoy kanamalı ateşli" hastalığından, bense düne kadar "Kırım-Konya kanamalı ateşli" hastalığından korkuyordum...