Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 27 Şubat 2017

Ağaca dalmaya dair unutulmaz detaylar

Çocuk yıllarımızın deyim yerindeyse Ata sporu, En masum hırsızlığı, macerası, ilk suçluluk duygusu ve özgüveni desek galiba yanlış tarif etmiş olmayız.
Neredeyse bir çoğumuzun çocukluk yıllarında mutlaka yeltendiği faaliyetlerden birisidir.
Ağaca dalma sezonu bahar aylarında çağlaların ağaçlarda çıkması ile başlar.
Arkadaş grubu içerisinde "Hadi la eriğe dalak" sözü ile fiiliyete dökülür.
Ağaca çıkacak olan kişi, genellikle arkadaş grubu içerisindeki en haşarı ve sözü geçen kişi olurdu.
Ağaca dalmadan önce bir kişi erkete olarak belirlenip bahçe sahibinin geliş noktasına hakim bir noktaya yerleştirilir.
Ağaçtan toplanan meyveler genellikle tişörtler bükülerek içine saklanırdı.
Çoğu zaman sırf bu adrenalini yaşamak adına dahi o ağaçlara çıkıp o meyveler alınırdı.
Özellikle dalınan ağaç dut ağacı ise sofra bezi böyle durumlarda en büyük kurtarıcıdır.
Evimizde neredeyse bir çok meyve çeşidi bulunurken gidip o bahçelerden o meyveleri kopartmanın tadı paha biçilemezdi.
Bütün bunların sonunda akşam yaşanılan mide ağrısı belki de ömrümüzün en keyifli mide ağrılarından birisiydi.
Bütün işlemler tamamlandığında arkadaş grubundan birisi çıkarak "Bahçeye dalan vaaaarrrrrr" bağırarak ispiyoncu özelliğini ön plana çıkartırdı.
Genellikle bu tip bahçe sahibi olan insanlar, problemli tipler olurdu.
Bunun neticesinde ufak çaplı bir kovalamaca yaşanabilirdi.
helahe.com


SOLUCAN
Görevli memur, göl kıyısında balık tutan bir deliye yanaştı:
-Kusura bakma kardeşim ama, burada balık tutmak yasak!
-Biliyorum.
-Biliyorsun madem..
-Ben balık tutmuyorum ki.
-Balık tutmuyor musun? Ya o elindeki ne?
-Bu mu? Kamış..
-Kamışın ucundaki?
-Kıl.
-Kılın ucundaki?
-Solucan.
-Balık tutmuyor da ne yapıyorsun öyleyse?
-Ne yapacağı, solucan kardeşe yüzme öğretiyorum :)

AVCI
İki avcı sohbet ediyormuş. Birisi, "Sana bir av hikayemi anlatayım" deyip başlamış.
"Ben bir kurşunla tilkinin hem kulağıdan hemde arka bacağından vurdum" der demez diğeri atlamış.
"Ne büyük yalan bir kurşunla bu dediğin olur mu?" deyip gülerken diğeri,
"Niye olmasın? Ben nişan alıp ateş ederken tilki ayağıyla kulağını kaşıyordu" demiş.