Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 24 Kasım 2016

Lisede kimsenin yüzüne bakmadığı kızlar

Şöyle bir lise yıllarına geri dönün. Kimsenin yüzüne bile bakmadığı o kızı hatırladınız değil mi? Sonradan nasıl da değiştiler ama... Yüzüne bakmıyorlar diye icq'da, msn'de tatlı muhabbetin inceliklerini öğrenmiştir çünkü. Sevgilisinin yokluğunu kültür sanatta aramışsa on numara olur. Muhabbetten muhabbete koşturur. "Siz benim yüzüme bakmıyosunuz ama 15 yıl sonra görürüm ben sizi" şeklinde içten içe söylenip hep de haklı çıkacak olan kız. 15 sene sonra kendisine bakmayanların çoğuna yüz vermeyecek kızdır. Bunun için kendisini kötü hissedip liseden sonra süslenmesine püslenmesine gerek yok. Zaman dediğimiz kavram oynuyor bence bu oyunu. O günün yüzüne bakılmayan kızları, günümüzde hayatlarını Adriana Lima olarak sürdürüyorlar. Hani gerçekten bazı örnekleri var ki ateisti imana getirir. Öyle değişmişlerdir. Saçını her gün örüp okula giden, alnı sivilceli, arkadaşları kalorifer peteği önünde flört ederken; zaruri ihtiyaçlar dışında kolay kolay en ön sıradaki yerinden kalkmayan, bol kitap okuyup, test çözen, onur belgesinin sektirmeden kendisine verildiği, veli toplantısına "Nasılsa hep iyi şeyler söyleyecekler, gitmemize gerek yok" diye düşünerek gitmeyen biraz ihmalkar ebeveyne sahip, ödüllü dersane sınavları sayesinde dersaneye bile para ödetmemiş, yaşam enerjisini üniversite yıllarına endekslemiş, kendi dünyasında yaşayan farkındalık sahibi bir kızcağızdır muhtemelen. Kötü müdür? Tartışılır. Lise yıllarını ise hiç özlemediği hakikattir. Yani aslında muhtemelen inek kızdır. Güzel olup olmadığı bilinmez ama bakımsız, yakın arkadaşları dışında herkesten nefret eden sivilceli kızdır. Lakin gün gelir bu kız o kadar çalışmanın meyvesini zekalılar üniversitelerinden birini kazanarak yer. Bir yerde karşılaşır tanıyabilmek için 3-4 kez bakarsın. Sivilceler gitmiş, saçların rengi değişmiş, hoş, geyikli bi arkadaş grubu olmuş, geçmiş senelerde olmayan giyim tarzı harikulade bir şekilde oluşmuştur. Eğer ki o sizi tanırsa muhtemelen bu sefer o sizin yüzünüze bakmaz. Vay arkadaş.

KAYSERİLİ
Küçük Kayserili'ye hocası sormuş:
- Altı kere altı?
- Otuz dokuz.
- Otur, sıfır.
Arkadaşı sorar :
- Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?
- Pazarlık edecektim, anlamadı...

KAMYONCU
Bir gün zengin bi genç son model Ferrari'siyle yolda ilerlerken; karşısına çıkan kırmızı ışıklarda durmuş. Durmaya kalmadan arkadan korkunç bir sesle bir kamyon Ferrari'ye çarpmış. Kazanın heyecanıyla kamyoncu inmiş arabadan, başlamış genç çocuğa yalvarmaya:
- "Abi affet beni, ben bu arabanın masrafını ödeyemem. Evde çoluk çocuk açlar abi" şeklinde ağlayıp ayaklarına kapanmış.
E genç çocuk da sonunda dayanamamış:
- "Tamam peki peki" deyip koyulmuş tekrar yola.
Yolda arkası göçmüş arabasıyla ilerlerken tekrar bir kırmızı ışıkta durmuş veeeee....
Tekrar bi kamyon arkadan gelip arabaya çarpmış.
Tabi genç artık büyük bir sinirle arabadan inmiş. Arabaya çarpan kamyoncu ise hiç istifini bozmadan kafasını camdan dışarı çıkarmış:
- "Yabancı değil abi benim ben..."

AlkışlıYorum
Kocaman bir alkış da doğum günüm için aldığı altın yüzüğü tek olarak göndermesinin mümkün olmadığını söyleyen kargo firmalarına nispet; bir kilo leblebinin içine saklayıp yollayan Çorumlu arkadaşıma ve hayatının en pahalı leblebisini yiyen bana gelsin.